İki yıl önce, bir sabah o güne kadar, benim için tamamen bir yabancı olan Blessington adındaki bir adam ziyaretime geldi. | Open Subtitles | فى الصباح منذ عامين جاءنى رجل لزيارتى أسمه بليسنجتون ,والذى كان غريبا عنى تماما قبل هذا اليوم. |
Birkaç hafta önce Bay Blessington, yüzünden rahatça anlaşılabilen bir huzursuzluk içinde aşağıya geldi. | Open Subtitles | منذ عدة اسابيع مضت,جاءنى السيد بليسينجتون كما يبدو لى فى حالة كبيرة من الهياج والانزعاج. |
Arun... birkaç gün önce Javed bana geldi... ve bana bu zarfı verdi. | Open Subtitles | آرون .. منذ عدة أيام جاءنى جافيد و أعطانى هذا المظروف |
İşgâlden kısa bir süre sonra Alman güvenlik polisinden iki kişi bana geldi ve "Bu muhitte yaşayan Yahudi var mı?" diye sordu. | Open Subtitles | بعد بدء الأحتلال بفترة قصيرة جداً، جاءنى ... : أثنان من رجال الأمن الألمان وسألونى هل يوجد بدائرتك سكان من اليهود ؟ |
Adamlardan biri yanıma geldi. Bekleyeni olan kimselerdendi. | Open Subtitles | أحد الجنود جاءنى وكان رب أسرة |
Bir dakika. E lime bir haber geldi. | Open Subtitles | لحظة جاءنى تقرير |
Üzgünüm. Çağrım geldi. | Open Subtitles | أنا آسفة جاءنى نداء للتو |
Üzgünüm. Çağrım geldi. | Open Subtitles | أنا آسفة جاءنى نداء للتو |
Bauer bana bir fırsatla geldi. | Open Subtitles | باور) جاءنى بفرصة) |
benim için geldi. | Open Subtitles | جاءنى |