"جاء من" - Translation from Arabic to Turkish

    • dan geldi
        
    • geldiğini
        
    • için geldi
        
    • ait
        
    • den gelmiş
        
    • geliyordu
        
    • tan geldi
        
    • dan gelen
        
    • gelen bir
        
    • dan geliyor
        
    • ortaya çıktı
        
    Komisyon üyesi Lobitto.Yardım etmek ve fikir vermek için Roma'dan geldi. Open Subtitles وهذا هو المفوّض لوبيتو الذي جاء من روما خصيصاً كمستشار ومساعد
    - Gerçek Siletsky de Londra'dan geldi. Takım elbise Londra'dan alınmış. Open Subtitles سيلتسكي الحقيقي قد جاء من لندن و بالتالي فان البدلة قد تم شراءها من لندن
    Neden perdelerin arkasından geldiğini düşünüyorsunuz? Open Subtitles الآن ، ما الذي يجعلك تظني أنه جاء من خلف تلك الستارة ؟ أين قد يكون غير هناك ؟
    Benim için geldi. Open Subtitles لقد جاء من أجلى الملاح الصامت لكى يعبر بى
    Arabadaki kanın bir kadına ait olduğunu nereden biliyor? Open Subtitles كيف عرف أن الدم الذي في السيارة جاء من إمرأة؟
    Hawai'den gelmiş ve 300 dolar için adam öldürürmüş. Open Subtitles انه جاء من هاواي وأنه سوف يقتل أي شخص من أجل 300 دولار
    Mektup bir çocuktan geliyordu ve bunu okuyan bilim adamı bunu bir eşek şakası sanmıştı. Open Subtitles قد جاء من فتى ريفي والعالم الذي قرأه اعتقد أنه ربما كان مزحة عملية ما
    Murmansk'tan geldi. Sevineceğini sanıyorum. Open Subtitles (ذلك جاء من (مورمانسك اعتقد انه يجب ان تطلع عليه
    Çorabının teki için Hindistan'dan gelen bir mihrace vardı. Open Subtitles كان هناك مهراجا جاء من الهند لطلب أحد جواربها الحريرية الطويلة.
    Yaptığım bir çok şey Stallman'dan geldi asla saklamam bunu. Open Subtitles ولا اخفي ان كثير مما اقوم به .جاء من ريتشارد ستولمان
    Senatör katılabilmek için Washington'dan geldi. Open Subtitles النائب جاء من واشنطن ليحضر حفل الافتتاح
    Ama bu gerçek,O Borneo'dan geldi. Bir ralli sırasında kaza geçirmişti. Open Subtitles لكنها الحقيقة، فقد جاء من (بورني) وقد تعرض لحادث أثناء السباق
    Bu Mohan Amerika'dan geldi. Open Subtitles هذا هو موهان وقد جاء من أمريكا
    Radha 'ya anlatma Gopal'ın Sunder için geldiğini sadece evlilik hakkında konuşmak için geldiğini söyle... ve biz de düşünmemiz gerektiğini söyledik. Open Subtitles لا تخبر رادها أن جوبال جاء من أجل سندر قول جاء للكلام عن زواج و قلنا سنفكر فى الموضوع
    Gelecekten geri geldiğini... ve 199 yılından başlayarak sonunda insanlığı... yeryüzünden silecek olan saf bir mikrop... aradığını söylüyordu. Open Subtitles وأدعى انه قد جاء من المستقبل وكان يبحث عن جرثومة صافية التى ستمسح البشرية من على وجه الأرض
    Gelecekten geri geldiğini... ve 1996 yılından başlayarak sonunda insanlığı... yeryüzünden silecek olan saf bir mikrop... aradığını söylüyordu. Open Subtitles كان بجانب نفسه وأدعى انه قد جاء من المستقبل وكان يبحث عن جرثومة صافية
    Profesör bunca yolu sana bir soru sormak için geldi. Open Subtitles البروفسور هنا جاء من مكان بعيد ليسألك سؤالاً
    Millet, bu askerler Yan'an'dan buraya şarkıları derlemek için geldi. Open Subtitles أنتم، هذا الجندي جاء من يانآن ليجمع الأغاني
    Arabadaki kanın bir kadına ait olduğunu nereden biliyor? Open Subtitles كيف عرف أن الدّم في السّيّارة جاء من امرأة ؟
    Kocası İngiltere' den gelmiş sonra insanları komünistlere karşı ayaklandırmak için Bulgaristan'a gitmiş,kadını ve çocuğu yanına almış. Open Subtitles "الزوج جاء من "إنجلترا "عندما ذهب إلى "بلغاريا ..ليحرض الناس ضد الشيوعيين
    Üzerimize doğru geliyordu. Buz yüzünden duramadı. Open Subtitles لقد جاء من خلفنا ولكنه لم يتوقف على الثلج
    Çizim ustası Portland'tan geldi. Open Subtitles فنّان الرسم جاء من "بورتلاند".
    Kendi stilinde Bluegrass çaldı bize, ama konserin sonlarına doğru, parmaklarıyla eski usül banjo da çaldı. Banjo'yla birlikte tâ Afrika'dan gelen usülde. TED وقد كان يعزف هو موسيقى من نوع البلو ولكن في نهاية الحفل .. كان يعزف نوعا قديماً من البانجو هذا النوع جاء من أفريقيا .. مع البانجو
    Benim favori örneğim geçen seçimlerden önceki Cumhuriyetçi bir tartışma sırasında seyircilerden gelen bir soru. TED ومثالي المفضل على هذا هو سؤال جاء من مستمعة في مناظرة الجمهوريين قبل الانتخابات الأخيرة.
    Adı İsa. Celile'deki Nasıra'dan geliyor. Open Subtitles اسمه السيد المسيح جاء من الناصرة، في الخليل
    Herif birden ortaya çıktı, bacağında kesik var bütün ailesi hastalanmıştı. Open Subtitles ، الشاب جاء من العدم ، هنا ك جرح على قدمه عائلته بالكامل كانت مصابة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more