"جائزتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ödülüm
        
    • ödülümü
        
    • ödülü
        
    • ödül
        
    • ödüllü
        
    • kupam
        
    • Kupamı
        
    • hazinemi
        
    • Ödülümün
        
    • Ödülümse
        
    Sally benim. Ödülüm, henüz anneliği tatmamış bu genç inek. Open Subtitles و الأن الهجوم أصبح لي و جائزتي العجلة الصغيرة
    o benim Ödülüm, buna hile denir! Open Subtitles .. هذه جائزتي هذا غشّ هذه الجائزة إحتيال
    Bu öğleden sonra ödülümü aldım, ese, ve şimdi sen kendininkini alıyorsun. Open Subtitles في هذا الزوال أخذت جائزتي يا صاح, و الآن أنت تأخذ جائزتك
    Sonra buraya, ödülümü alacağım podyuma çıkacağım ... ve alkışların bitmesini bekleyeceğim, ve konuşmayı kabul edeceğim, ve size söz veriyorum, hiçbir evde göz yaşı dökmemiş biri kalmayacak. Open Subtitles حسناً .. ثم سأمشي إلى المنصّة، حيث سأستقبل جائزتي .. حسناً ..
    Muhtemelen ödülü kazanma durumuma atıfta bulunuyor. Open Subtitles ربما تعني أن الوقت حان لأربح جائزتي
    O yüzden, sen benim teselli Ödülüm olacaksın. Open Subtitles اذن سيتوجب عليك ان تكون جائزتي الإرضائية
    Bedavadan model penisi her şeyi yaptığım için benim Ödülüm ve sende kayaların yaptığı gibi burada dikileceksin. Open Subtitles رؤية قضيب عارض أزياء مجانًا جائزتي لفعل كُلّ شىء وكوني مقيدة بصخرة منك.
    İncil kampında "En Anlamsız Konuşan" birincilik Ödülüm. Open Subtitles هذه جائزتي لحصولي على المركز الأول في مخيم الانجيل
    Benim asıI Ödülüm buydu. Open Subtitles تلك كانت.. كانت جائزتي الحقيقية
    Şunu bana getirin. Ödülüm ve gelecekteki karım olarak. Open Subtitles أحضرها إلى، جائزتي وزوجتي المستقبلية
    2004 Aquafresh yılın en iyi gülümsemesi Ödülüm... Open Subtitles جائزتي لعام 2004 لأفضل مبتسم في العالم
    Çok mutluyum.ödülümü evdekilere Göstermek için sabırsızlanıyorum... Open Subtitles انا مبتهجة جدا .. اريد أن اري جائزتي لكل شخص
    Dün Binghamton Havaalanı'ndayken yaşlı bir güvenlik görevlisi ödülümü gördükten sonra beni kenara çekti. Open Subtitles استوقفتني ضابطة جميلة من أمن المطار والتي كانت تريد التحقق من جائزتي
    ödülümü çalıp beni buraya koyan adam da para peşinde değildi. Open Subtitles لا، وكذلك الشخص الذي أخذ جائزتي وعلقني هُنا
    Devamlılık ödülümü kontrol etmek istemiştim. Open Subtitles في الواقع، أردت أن أسأل عن جائزتي للحضور المتميز
    ödülümü alana dek evime falan gitmeyeceğim. Open Subtitles انا لن اذهب الى المنزل الى ان احصل على جائزتي
    Hayır. Bu benim davada sana yardım etmemin ödülü. Open Subtitles كلاّ، تلك جائزتي لمساعدتي لكِ في الفوز بقضيتك!
    L bu benim ödül fikrimi çünkü değiştirdi ve ben bu yüzden orada, herkes ile paylaşmak olmayacak! Open Subtitles لقد غيرت رأيي لأنها جائزتي لن أتقاسمها مع أي أحد ، فتقبل هذا
    Sizi buraya çağırdım çünkü ödüllü şov köpeğimle tanışmanızı istiyorum. Open Subtitles أتصلتُ بك هنا ، لأنني أريد أن تقابل جائزتي في عرض الكلاب
    "Geri döndüğümde kupam da partnerim de yoktu. Open Subtitles و عدت بدون جائزتي و بدون شريكي .
    Bana kızma, dostum. Kupamı cilalıyorum. Open Subtitles لا تكرهني يا رجل انا المع جائزتي فحسب
    Gerçekten, hazinemi alıp öylece gidebileceğini mi sandın? Open Subtitles هل اعتقدت حقـّاً أنّك وبسهولة سترحل وتأخذ جائزتي ؟
    Ödülümün bir parçası. İstediğimi götürebilirim. Open Subtitles هذا جزء من جائزتي يمكنني اصطحاب أي شخص أريده.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more