"جائعة" - Translation from Arabic to Turkish

• Aç
• açım
• acıktım
• Açlıktan
• acıkmış
• Acıktın
• acıktı
• açsındır
• açsan
• açtı
• açsın
• açtır
• acıkmışsındır

Selam. Şimdii.., Sarah doğal bir Hot Dog'çıdır. Aç mısın?
والان فهى سارة افضل اكلى الهوت دوج انتى جائعة ؟

Harika gidiyor; yani Aç, yorgun veya gazı olmadığı zamanlarda.
إنها رائعة عندما لا تكون جائعة أو متعبة أو غاضبة

Ben o kadar Aç değilim. Neden gidip menülere bakıp seçmiyorsun?
لست جائعة للغاية لما لا تلقي نظرة علي قوائم الطعام وتختار

- Şu an o kadar açım ki şaka yapıp yapmadığını anlayamıyorum.
أنا جائعة جداً في الوقت الحالي لأستنبط إن كنت تمزح أم لا

Ben acıktım. Geçen gün bitirdiğimiz o tencere var ya...
أنا جائعة أتذكر تلك الحلَّة التى أنهيناها اليوم الماضى

Akşam yemeğinden önceki Açlıktan bahsetmiyorum. Hiç Açlıktan karnınız şişti mi?
ليس فقط ريثما يعدون العشاء بل جائعة بما يكفي لتصرخ بطنك؟

Dünyada bulunmuş benim gibi Aç şeylerin ruhları ile doludur.
وممتلئة بكل روح جائعة لكائنات أمثالي قد خطت قدماها الأرض

Tasması yok, künye yok ama Aç ve pis kokuyor.
لا يوجد أي طوق أو قلادة لكنها جائعة و متسخة

İnan bana, karnı Aç, hamile bir kadını sinirlendirmek istemez.
ثق بي. ليس من مصلحته أن يُغضب مرأة حامل جائعة

Evet binlercesi, küçük Aç fareler hepsi de peynire Aç.
نعم ، الألاف منهم ، جرذان صغيرة جائعة جياع للجبن

Bu akşam çorbanın hakkını verecek kadar çok Aç değilim.
أنا لست جائعة بما يكفي هذا المساء لأعطي حساءك حقه

Hayır, boklu bezinin içinde Aç karnına çığlık atarken yalnız bıraktım.
كلا، تركتها في الأعلى تصرخ، جائعة تتمرغ في حفاضة قذرة للمعاناة

Aç değilmiş ama fark ettim de domuz sucuğu saklamışsın ben de dayanamadım.
ليست جائعة ، لكنني لاحظت أنك أحضرت معك بعض النقانق ولم أستطع مقاومتها

Bazı yardımlar bir hastahane inşa edebilir, Aç bir köyü doyurabilir.
بعض المعونة قد تبني مستشفى، تُطعم قرية جائعة.

Tres Palini lokantasında bir hareket farkediyor, öğle vakti olduğunu ve Aç olduğunu hatırlıyor.
لاحظت الكثير من الحركة في مطعم تراس باليني مذكرا اياها انه وقت الغداء وانها جائعة

Bu acıyı yaşayan Patrick ve hayatında bir gün bile Aç kalmamış ben.
باتريك هو الشخص الذي عايشَ هذا الألم أما أنا فلم يسبق لي أن كنتُ جائعة يوماً في حياتي.

"ben açım.hadi gidelim, Gopal." "- hadi, Sunder."
أنا جائعة دعنا نذهب يا جوبال هيا يا سندر

ve izninle hoşgeldin konuşmalarını kısa keseceğiz... çünkü ben çok, çok fazla açım... ve eminim sen de öylesin.
دعونا نختصر حديثنا الترحيبي لأنّني جائع جدّاً و أنا متأكدّ بأنّكِ جائعة أيضاً

Bir dilim ekmek alıyorum, çok acıktım. Hoşça kal.
أنا جائعة و سوف آخذ قطعة الخبز هذه إلى اللقاء

Saat 4:00 ve Açlıktan ölüyor. O meşgul bir bayan.
كانت الساعة الرابعة و كانت جائعة إنها امرأة لديها مشغوليات

acıkmış olmalı. Onu yakaladığım andan beri, tek yediği şey...
لابد أنها جائعة, الشيء الوحيد الذي أكلته ..مِن أسرتها هو

Ya da Acıktın? Ya da uyudun?
أو شعرتِ بأنكِ جائعة لسبب ما أو حتى خلدتِ للنوم

acıktı sanırım..almam gerek Selam..gel bakalım yemeğe
أعتقد أنها جائعة سوف أذهب لأطعامها ، هيا بنا لنُطعمكِ.

Oh, bu saldırıdan sonra, bahse girerim sen herhalde açsındır.
أوه، بعد هجوم كذلك، أنا أَفترض بأنك جائعة

Yumurtalar; sarısı yukarıda, pastırma, tost, ve gerçekten açsan çok güzel kokan, bir dolu kocaman çikolatalı kek.
بيض و لحم الخنزير و خبز و لإنك جائعة حقا كومة من قوالب الشيكولاتة لها رائحة جيدة

İçimde bir sürü dürtü vardı ve sürekli karnım açtı.
لقد كنت أشعر بتلك النزوات، كما كنت جائعة طيلة الوقت.

Oh, sen açsın. Yemek zamanı...
أوه, أنتِ جائعة, لقد حان وقت الطعام الآن

Onları yiyor. Demek istediğim, bağışıklık sistemimizdeki hücreler her zaman açtır.
أقصد أن خلايا نظامنا المناعي دائما جائعة

Çok sağlıklı bir şey. acıkmışsındır diye düşündüm.
انه صحي جدا اعتقدت انكي ربما تكوني جائعة