"جاذبيتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • çekim
        
    • kütleçekimi
        
    • cazibesini
        
    • çekici
        
    • yerçekimsel
        
    • çekimleri
        
    • Çekiciliğini
        
    • cinselliğini
        
    Bu çöküş; maddenin, öylesine yüksek yoğunlukta sıkıştırıldığı bir alan yaratır ki çekim alanından kaçmak imkansızdır. Open Subtitles الإنهيار يشكل قطاعات من الفراغ حيث المادة تُضغط لتكون كثافتها عالية جدا حيث حقول جاذبيتها لا مفر منها
    Öyle ağır ki; çekim gücü, bütün Güneş Sistemi'ni kontrol ediyor. Open Subtitles ثقيلة.. لدرجة أن جاذبيتها تتحكم في النظام الشمسي كله
    Orada olduğunu, yalnızca sahip olduğu kütleçekimi sayesinde biliyoruz. Open Subtitles نعلم فقط بأنها موجودة بسبب تأثير جاذبيتها
    Beyaz cüce Güneş'e sesüstü bir hızla gömülünce, cücenin kütleçekimi yıldızın her yerine müthiş bir şok dalgası gönderirdi. Open Subtitles ومع إقتراب الأقزام البيضاء من الشمس بسرعة الصوت فإن جاذبيتها سترسل موجات بإتجاه النجم
    Dükkanda bizzat çalışınca, şeker cazibesini kaybetti. Open Subtitles الحلوى فقدت جاذبيتها الأن بعد أن بدأت بالعمل في المحل
    yada şöyle diyelim, "daha az ilgi çekici" Open Subtitles أو مع أمور أخرى ، يمكن أن أصفها بأن جاذبيتها قليلة.
    Ve hala dünyanın ağırlığında ve aynı çekim gücüne sahip olacaktır. Open Subtitles لكنها ستحافظ على وزن كوكب الأرض نفسه وعلى حجم جاذبيتها
    Yıldızlarına doğru sörf yaparken yoğun çekim güçleri sistemi bozar gezegenleri yörüngesel yollarından savurup atarlar. Open Subtitles عندما تقترب نحو نجومها فتعمل جاذبيتها الهائلة على زعزعة النظام فتقذف الكواكب بعيدًا عن مسار مداراتها
    Onun çekim gücünün dokunaçları arasından kayıyoruz. Open Subtitles ونبدأ في الإنفلات من مخالب جاذبيتها
    Ve çalışma şekli de çok uzak galaksilerden bize doğru gelen ışık demetleri eğer bir karanlık madde kümesi içinden geçerlerse geçişleri sırasında karanlık maddenin çekim gücü nedeniyle büküleceklerdir. Open Subtitles كشعاع ضوئي من مجره بعيده ينطلق باتجاهنا إذا مر من مجموعه كبيره من المادة المظلمه مساره سوف ينحرف حولها بواسطه قوة جاذبيتها
    Eğer Dünya'nın boyutu veya yoğunluğu birazcık bile farklı olsaydı kütleçekimi de aynı şekilde farklı olacaktı. Open Subtitles إذا كان حجم الأرض أو كثافتها مختلفة قليلا حتى ستكون جاذبيتها مختلفة أيضا
    Tabii, görülebilir yıldızları ve galaksileri hızlandıran kütleçekimi etkisi hariç. Open Subtitles عدا تأثيرُ جاذبيتها و التي تجعل النجوم المرئية و المجرات تتحرك بشكلٍ أسرع
    Orada olduğunu, yalnızca sahip olduğu kütleçekimi sayesinde biliyoruz. Open Subtitles نعلم أنها موجودة، بسبب جاذبيتها فقط
    Şayet düşündüğümüzü yapacaksa cazibesini kullanarak yapacak. Open Subtitles ويُمكن أن تختفي تلك المواد الكيميائيّة للأبد، ولو فعلت ما نعتقد أنّها فعلته، فقد فعلت ذلك بإستخدام جاذبيتها.
    Emily'nin televizyonda gösterdiği katliam sonrası cazibesini kaybetmişti. Open Subtitles لقد فقدت جاذبيتها بسبب إغتيال إيميلي المتلفز
    Şu anda konuşurken bile giderek cazibesini yitiriyor. Open Subtitles الترتيبات تفقد جاذبيتها مع مرور الوقت
    Ama çekici olmasının nedeni bu değil. Open Subtitles لكنّ هذا ليس السبب في جاذبيتها
    - Evet, her dansçının çekici bir yönü vardır. Open Subtitles -اجل , كل راقصه لها جاذبيتها
    Bu düzensiz hareketler, cılız yerçekimsel çekilmelerinin Neptün'ün yörüngesiyle oynadığı daha uzak bir gezegenin varolma olasılığını ortaya attı. Open Subtitles هذه الحركة الغير منتظمة يُعتقد أنها بسبب وجود كواكب أُخرى أبعد "وأن شدّة جاذبيتها هى التى تلوى مدار"نبتون
    Sonra bu cisimler büyüdükçe... kütle çekimleri de büyüyor. Open Subtitles ثمّ تكبر هذه الأجسام وبالتالى جاذبيتها تكبر
    Fotoğraflarda eşinizin saçı Çekiciliğini ve geniş yetkisini azaltacak tarzda kesilmiş. şirket yöneticilerinde çok sık görülen bir şey. Open Subtitles في الصور يتم قص شعر زوجتك في عرض الأزياء للتقليل من أهمية جاذبيتها
    Hayır, ama her şeye göz yumuyordu ve üste çıkmak için cinselliğini kullanıyordu, bilirsiniz işte. Open Subtitles كلاّ، لكنّها كانت مُتواطئة وتستخدم جاذبيتها للتقدّم بمهنتها، لذا، أنتما تعرفان...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more