"جارٍ" - Translation from Arabic to Turkish

• devam ediyor
• Devam eden
• sürdüğünü

Nasıl ve kimin yaptığı soruşturması devam ediyor, ama bana yakın olan birisi olduğunu varsaymalıyım.
كيف وبواسطة من يتولاها تحقيق جارٍ ولكن عليّ أن أفترض أنه شخص قريب مني

İşler hala devam ediyor. Babama burayı aldığımı henüz söylemedim.
العمل جارٍ عليه , لم أخبر أباي بعد انني شريت هذا المكان

Veri analizleri devam ediyor ama hâlihazırda kürklü fok sırrında bulmaca parçalarından bir kısmının göz önüne geldiğini görüyoruz.
لذلك، تحليل البيانات جارٍ الآن، لكننا بالفعل نستطيع أن نرى أن بعضًا من أجزاء اللغز فيما يخص غموض فقمة الفرو سيزول شيئًا فشيئًا.

Ancak diğer tarafta Devam eden karşıt bir araştırma vardı. Duvara götürülebilecek ve üzerinden araçların geçmesine izin verecek taşınabilir bir köprünün tasarımı.
لكن كان هناك بحث جارٍ في الجانب الآخر، لتصميم جسور يمكن رفعها ومن السهل إحضارها إلى الجدار والسماح للمركبات بعبورها.

Aileyle konuşamam. Devam eden bir soruşturma var.
لا أستطيع التحدث مع العائلة هناك تحقيق جارٍ

Umarım albay Ma'an'daki gaz saldırısyla ilgili soruşturmanın sürdüğünü de söylemiştir.
آمل أيضا أن العقيد وضح أن تحقيقنا حول هجوم الغاز في (معان) جارٍ

Soruşturma devam ediyor.
إن التحقيق جارٍ يمكنك أن تشرح لي

Kızgınsınız, biliyorum ama cinayet soruşturması devam ediyor ve bizim de kesin kurallarımız var.
-أنا متأكد أنك منزعج لكنّ هذا تحقيق جارٍ في جريمة قتل ولدينا بروتوكولات معينة

Soruşturma devam ediyor.
إنّه تحقيق جارٍ.

- Evet, devam ediyor.
أجل، إنّه جارٍ.

Son verme devam ediyor...
جارٍ إيقاف العمليّة

SON VERME DEVAM EDİYOR ALAKASIZ
لا صلة له جارٍ إيقاف العمليّة

Görünüşe göre, bu paralel program Kuzey Kore'de devam ediyor.
يبدو أن ذلك البرنامج الموازي جارٍ في (كوريا الشمالية)

Mükemmel bir şekilde çalışıyor Evie. Terapi devam ediyor.
يعمل بشكل مثالي يا (إيفي) العلاج جارٍ

Adli tıp Devam eden bir dava olduğu için yayınlamayacaktır.
لن يصدره المحقق لو كان جزءاً من تحقيق جارٍ.

Devam eden bir soruşturma hakkında konuşmamız doğru değil.
ليس مسموحاً لنا بمناقشة تفاصيل تحقيق جارٍ.

Evet, görünüşe göre bir yıldır Devam eden bir olaymış bu. Bir yıl mı dedin?
أجل، على ما يبدو أنّ الأمر جارٍ لسنةٍ الآن.

Üzgünüm, kurallarımız var. Devam eden bir soruşturmayı konuşamam.
أنا آسف، هناك قوانين، لا يُسمح لي بمناقشة تحقيق جارٍ.

O kapıdan girenler Devam eden ekolojik saldırı suçuna ortak oluyorlar.
وجميع الذين مروا بها متواطئون بهجوم بيئي جارٍ

Buradaki kız, bölgemde Devam eden bir soruşturmaya dahil.
هذه المرأة جزء من تحقيق جارٍ في المنطقة.