"جالساً هنا" - Translation from Arabic to Turkish

• burada oturup
• Burada oturmuş
• burada oturuyordum
• burada oturuyor
• burada oturuyorsun
• burada oturdum
• burada oturuyorum

Sakın merak etmeyin, burada oturup sürekli konuşmayacağım. Hayır.
لكن لا تقلقوا لأنني لن أظل جالساً هنا أحكي، أبداً

Hayır hayır. burada oturup gözlerimi dinlendiriyordum.
. لا ، لا ، لا لقد كنت جالساً هنا فقط أريح كرات عيني

Ben de Burada oturmuş oğluma, annesinin öldüğünü söylemenin bir yolunu düşünüyordum.
أتعلمين، كنت جالساً هنا أفكر في طريقة ما لأخبر إبني بموت أمه

Hayır, hayır, bir dakika önceye kadar tam burada oturuyordum sonra gazetemi almaya çıktım.
لا,لا,لا لقد كنت جالساً هنا قبل 3 دقائق. وخرجت لأجلب لنفسي جريدة.

Vampiri kazığa sokma imtiyazı uygulanabilir olsaydı inan bana şu an burada oturuyor olmazdın.
إن كان غرس وتد في مصاص دماء من الأسرة الملكية خيار قابل للتطبيق صدّقني، لن تكون جالساً هنا

- Ne zamandır burada oturuyorsun?
ولكم من الوقت كنتَ جالساً هنا

Gece boyunca burada oturdum, ve dinlenmemiş bacak sendromu saat başı 14 kişiyi öldürüyor.
فقد كنت جالساً هنا الليل بأكمله ومتلازمة الساق تقتل 14 شخصاً في كلّ ساعة ..

Hele şükür. 20 dakikadır burada oturuyorum.
أخيراً, لقد كنت جالساً هنا لـ 20 دقيقة

burada oturup bana o sürtüğü ilk kez o zaman mı yaptığını söyleyeceksin?
و سوف تبقى جالساً هنا وتُخبرنيّ, إنها مجرد مرة واحدة قمتّ بمضاجعة تلك العاهرة

Siz dışarıda tehlikedeyken burada oturup beklemeyeceğim.
لن أبقي جالساً هنا بينما أنتِ هناك تتعرضين للخطر

Ya ne sandın? burada oturup, sen gelmeden kafiyeli şeyler yazmadım ya.
لقد كنتُ جالساً هنا أجرّبُ القوافي قبل أن تأتي؟

Burada oturmuş, oro... gibi mızmızlanıyorsun.
أنت كذلك , جالساً هنا تشتكي و كأنك عاهرة صغيرة

Ben Burada oturmuş, karın kası çalışıyordum.
كنت أنا جالساً هنا, وأحصل على تمارين عضلات بطن مذهلة

Bak Burada oturmuş tüm bunları düşünüyordun.
انظر ، لقد كنت جالساً هنا تفكّر بالأمر

Bir saat önce burada oturuyordum ve beni tekrar istemediğin için kendimi üzgün hissediyordum.
منذ ساعة، كنت جالساً هنا أشعر بالأسف على نفسي أنكِ أردتِ قطع علاقتنا والان ...

Başından beri burada oturuyordum.
لقد كُنت جالساً هنا كل الوقت

- Haydi. - Gece boyu burada oturuyordum.
-لقد كنت جالساً هنا طوال الليل

Eğer seni bu deliğe tıksalardı burada oturuyor olabilirdin ve benim gibi, niye arkadaş olamayız diye soruyor olurdun.
... لو كانوا ألقوا بك فى الحفرة كان من الممكن أن تكون جالساً هنا مثلى ، تتسائل لماذا لا يمكن ان نكون أصدقاء بالخارج

burada oturuyor ve herkesi dinliyorum.
لقد كنت جالساً هنا أستمع للجميع

Dün bütün gece burada oturdum.
أمضيت ليلة البارحة جالساً هنا

- Hemen burada oturuyorum.
-سأكون جالساً هنا .