Büroma elinizde 20 litre benzinle dalmıştınız. | Open Subtitles | أنت فجرت مكتبِي بخمس جالونات مِنْ الجازولينِ |
Öyle veya böyle sana 20 litre kahve doldurdu mu? -Hoş bir anı değil. | Open Subtitles | لازلت متحفز بالخمس جالونات من القهوة التي وضعتها بمؤخرتك |
İnekler günde 12 galon su içiyorlar. | Open Subtitles | الابقار تشرب جالونات من الماء ومهما كان ما يسمم النهر فقد وصل لمكان تزودهم بالماء |
On galon benzinle çok uzağa gidemeyiz. | Open Subtitles | ، لن نبتعد كثيراً بعشرة جالونات من البنزين |
Doğru yere verirsen yaprağı 10 galleon. | Open Subtitles | عشر جالونات على الأقـلّ لمن يقدّر ثمنها. |
Doğru yere verirsen yaprağı 10 galleon. | Open Subtitles | عشر جالونات على الأقـلّ لمن يقدّر ثمنها. |
Anna'nın iradesi ve litrelerce buzlu çay sayesinde 73 saat kesintisiz çalıştılar. | Open Subtitles | عملوا جميعا طوال 73 ساعة متواصلة حفزتهم إرادة آننا.. و جالونات من الشاى المثلج |
Bu bariyer milyonlarca galonluk suyu tutma gücüne sahip. | Open Subtitles | ليكون لديها القدرة على الحفاظ على بلايين جالونات المياه لكي لا تغرق لندن |
Bizimle işleri bittikten sonra cesetlerimizi çalıntı bir arabanın bagajına koyacaklar ve üzerine yirmi beş litre benzin dökecekler. | Open Subtitles | وعندما ينتهون منا سيضعون جثثنا في صتدوق سيارة مسروقة وسيضعون ست جالونات من الزيت عليها |
Affedersin ama sana 20 dolar verdim. 10 litre benzin için o kadar mı? | Open Subtitles | معذره لقد أعطيتك 20 دولار و أخذت 3 جالونات وقود |
Dolapta bulunan 20 litre sütü incelemeyi başardım ama... | Open Subtitles | أنا دبرت للمضي قدما، مثل الأربعة جالونات من الحليب التي أحتفظ بها في الثلاجة، ولكن |
Ben bir kaç litre su içip sızacağım. | Open Subtitles | سأشرب بضع جالونات من الماء , و سيمر الموقف |
Peki ya sen toplantıdayken, biraz benzin çekip arabana doldursam ve içine birkaç litre benzin koysam? | Open Subtitles | ما رأيك بينما تخوضين اجتماعك آخذ بعض الوقود وأضعه بسيارتك أضع بضع جالونات به؟ |
En iyisi ben 4 galon alayım. - Evet. | Open Subtitles | من المستحسن أن تُعطيني 4 جالونات على ما أعتقد |
Her bir otomobil lastiğinde 7 galon petrol vardır. | Open Subtitles | كل البلاستيك عبارة عن نفط. هناك 7 جالونات من النفط في كل إطار للسيارة. |
Birkaç galon yakıtım olsaydı kendimi ve bir kişiyi daha patlama bölgesinin dışına çıkarabilirdim. | Open Subtitles | لو كان لدي لي بضعة جالونات قد أكون قادرة على إيصال نفسي وشخصٍ أخر خارج منطقة الانفجار، إن كنا محظوظين |
- 10 galleon. | Open Subtitles | عشر جالونات. |
-5 galleon. | Open Subtitles | -خمس جالونات . |
- 5 galleon. | Open Subtitles | -خمس جالونات . |
Son altı senedir pasif agresiflik yapıp litrelerce kahvenizi içmemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب ألـا أقضي تلك السنوات الست مُفعمبتلكالطاقةالعدائية، وإحتساء جالونات القهوة تلك، بجوارك. |