Janice biriyle beraber olabilmek için son şansım. | Open Subtitles | "جانس" هي فرصتي الأخيرة ليكون لدي شخص ما. |
Janice ve Olivia'dan. Dün buraya bıraktılar. | Open Subtitles | من عند جانس و اوليفيا احضراها بالأمس |
Janice'in noel kartından öğrenmiştik sanırım. | Open Subtitles | أجل,أظن أنه كان في بطاقات أعياد جانس |
Yarın ilk iş Janus rahiplerine gideceğiz, ve günün temize çıkmasını sağlıyacağız. | Open Subtitles | سنذهب لقسس جانس غداً و ننهي أعمال اليوم ...أمر مكلف لكن |
AYZ Teknoloji ve Janus Mikroişlemcileri. | Open Subtitles | "للتيكنولوجيات ضد "AYZ "جانس" لمعالجات الحواسيب |
Sadece beş dakikalığına sanki bizim hayatımızı kendi çekilmez yapmıyormuş gibi davranıyor. İşin en zor yanı buna tüm gün katlanıyorum. | Open Subtitles | تمثيل لمدة خمسة دقائق بأن (جانس) لا تحطم حياتنا هو اصعب شيء اقوم بة في اليوم |
Janice Averylerin ya da Scott Hoagerların olmadığı bir yer. | Open Subtitles | حيث لا يوجد (جانس افيريس) او (سكوت هوقرس) |
Janice Avery, Popkeklerimi aldı! Janice Avery, Popkeklerimi aldı! | Open Subtitles | (جانس آفيري) سرقة نقارشي (جانس آفيري) سرقة نقارشي |
Willard Hughes bugün eve Janice ile birlikte gidiyor. | Open Subtitles | (ويلارد هوس) سيرافق (جانس) الى المنزل اليوم |
Birisi içeriye girmiş iki gözü iki çeşme ağlıyor, ve sanırım bu kişi Janice Avery. | Open Subtitles | وكاناحدهمهنلك، يبكيبشدة، وانا اظن انها (جانس آفيري). |
Ve eminim müdürüm Janice'i ararsanız oda doğrulayacaktır. Ondan benim hakkımda bilgi alabilirsiniz. | Open Subtitles | و متأكد انك اذا اتصلتى بمديرتى (جانس) ستخبرك بكل شيء |
Sıradan bir yöneticiyim. Ve eminim müdürüm Janice'i ararsanız oda doğrulayacaktır. Ondan benim hakkımda bilgi alabilirsiniz. | Open Subtitles | و متأكد انك اذا اتصلتى بمديرتى (جانس) ستخبرك بكل شيء |
- Yeni çocuk Janice'in yerine oturdu. | Open Subtitles | -الفتاة الجديدة على مقعد (جانس ) |
Janice'nin tepesini attırmak ilginç bir eğlenme şekli. | Open Subtitles | اغضاب (جانس) طريقة غريبة للتسلية |
Janice'nin zayıf noktası ne sence? | Open Subtitles | ما هي نقطة ضعف (جانس) في وجهة نظرك؟ |
Janice Avery senden akıl mı istedi? | Open Subtitles | (جانس آفيري) طلبت منك النصيحة؟ |
Mutlu yıllar sana. Mutlu yıllar Janice. | Open Subtitles | عيد ميلاد سعيد يا (جانس) عيد ميلاد سعيد |
Burada asıl konu ürünün kalitesi değil Janus'un bütün rakiplerine gözdağı vermesi. | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بتفوّق المنتوج بل له علاقة بتخويف "جانس" لمنافسيها |
O da Janus'un o teknolojiyi istediğini ve onu ele geçirebilmek için her şeyi yapacağını söyleyecektir. | Open Subtitles | سيقول أن "جانس" أرادت تلك التقنية وكانت مستعدة للقيام بأيّ شيء للحصول عليها |
Yarın ilk iş Janus rahiplerine gideceğiz. | Open Subtitles | سنذهب لقسس جانس غداً |