Ya düşündüğün kadar mutsuz değilsin ya da acayip korkak ve zayıf karakterlisin ve kendine nasıl bakacağını bilmiyorsun. | Open Subtitles | اما انك لست غير سعيد كما تظن او انك جبان و ضعيف و لا تعرف كيف تعتني بنفسك علىالاطلاق |
Gilly bir korkak ve Rodcocker da bir zaman yolcusu. | Open Subtitles | أعني, إن "جيلي" جبان و "رودكوكر" هو متنقل عبر الزمان |
korkak ve kahraman kelimelerinin anlamı düşündüğün kadar basit değil. | Open Subtitles | هنالك معانٍ كثير لكلمتيّ "جبان" و"بطل" أكثر ممّا تتخيّل. |
"Ben bir korkağım ve Alman halkı adına savaşmayı reddediyorum." | Open Subtitles | "أنا جبان و لقد رفضت القتال من أجل الشعب الألماني" |
"Ben bir korkağım ve Alman halkı adına savaşmayı reddediyorum." | Open Subtitles | "أنا جبان و لقد رفضت القتال من أجل الشعب الألماني" |
Taub, genetik ve içgüdü olarak tehlike anında kaçıp saklanan bir korkak olduğunu kabul etmek zorunda. | Open Subtitles | تاوب عليه ان يتقبل انه عن طريق الغرائز و المورثات فهو جبان و أفضل له ان يهرب و يختبئ |
Tacı uzun zamandır bir korkak ve aptal takıyordu. | Open Subtitles | كان لدينا قائدٌ جبان و غبي لوقتٍ طويل |
Bir korkak ve yalancısın dedim. | Open Subtitles | قلت أنت جبان و كاذب |
korkak ve itaatsiz. | Open Subtitles | لقد كان جبان و مُتمرد. |
Kendisi yalancı, korkak ve ikiyüzlü biri. | Open Subtitles | كما أنه كاذب و جبان و منافق |
Kendisi yalancı, korkak ve ikiyüzlü biri. | Open Subtitles | كما أنه كاذب و جبان و منافق |
Kadın ve çocuklardan oluşan bir korkak korkak katil. | Open Subtitles | ستبقىّ دوماً جبان و قاتل نساء وأطفال. |