Bu sebeple yalnızca bacaklarınızın ürettiği gücü kullanarak küçük bir dağ boyutundaki bir asteroitten, çaba harcamadan kaçabilirsiniz. | TED | وهذا يفسر إمكانية تفادي نيزك يبلغ حجمه حجم جبلٍ صغيرٍ بسهولة باستخدام القوة التي تُنتجها ساقي الإنسان فقط. |
Bu işin arkasında tanrıların oluğunu biliyordu ve onlarla yüzleşti ama bu sefer mülayim bir duvarcı olarak değil, gerçek hâli olan korkutucu bir dağ devi olarak. | TED | فقد علم بأنّ الأسياد كانوا وراء هذا الأمر وواجههم: ليس كبناء معتدل الخلق، بل على هيئته الحقيقيّة كعملاق جبلٍ مرعب. |
Basit bir tekrar edici program... harika bir sanal dağ yaratabilir, | Open Subtitles | رُبما يُجدي برنامج تكراري بسيط في بناء جبلٍ افتراضي |
Beyaz ve karlı bir dağ büyüklüğünde. | Open Subtitles | إنه حوتٌ أبيض كبياض قمة جبلٍ جليديّ |
Sıkıştırdığınızda temelde, bu malzemenin değeri bir dağın hacmi kadardır. | Open Subtitles | يلزمك أن تضغط ما يكافئ حجم جبلٍ من تلك المادّة |
Bir dağın zirvesine çıkıp aptalca, dar görüşümüze lanet okumak istiyorum, hastalığa karşı yürüttüğümüz sakat, medeni metotlara. | Open Subtitles | أُريدُ الوقوفَ على قمة جبلٍ ما و أسُب قصورَ عقولنا الغبية الحديثة و طُرُقنا الضعيفة المُتحضرة في النجاة من المرض |
dağ gibi... | Open Subtitles | و أنت عبارة على جبلٍ من الكبرياء |
Adamın dağ kadar kredi borçları var, öğrenci kredileri, sen söyle... | Open Subtitles | الرّجل تحت جبلٍ من الدّيون ... |
Ejderhakayası, ejderhacamından bir dağ üzerinde yükseliyor. | Open Subtitles | دراغون ستون) تجلس على جبلٍ من زجاج التنين). |
Elde ettiği kanıtlara göre Ejderhakayası ejderhacamından bir dağ üzerinde yükseliyor. Bunu da birkaç gün önce Ejderhakayası'ndan aldım. | Open Subtitles | (لقد اكتشف دليلاً على أن قلعة (دراغونستون تجلس على جبلٍ من زجاج التنين. لقد تلقيت هذه الرسالة قبل عدّة (أيّام من (دراغون ستون. |
dağın tepesinde bir Anonymous olarak durdum. | Open Subtitles | لقد وقفت على قمّةِ جبلٍ تُعرَفُ بإسم "المجهولين," |
Koca bir dağın derinliklerinde bir su birikintisi bulmuş. | Open Subtitles | ... وفي داخل عُمق جبلٍ ضخم ... عثر على حُفرة مِياه |