Virginia'daki Massanutten Dağı'nın batısındaki Mcallister'da ormanlık alanda iki ceset bulunmuş. | Open Subtitles | مكاليستر، غرب جبل مسنتين فى فيرجينيا تم اكتشاف جثتين فى الغابات |
Elimizde iki ceset var, birisi en az bir haftalık. | Open Subtitles | لهذه الطقوس لدينا جثتين واحده منهم علي الاقل منذ اسبوع |
Sandalyelerinde oturan iki ceset ve bizi izleyen bir boz ayı görüyorum. | Open Subtitles | هناك جثتين ممددتين على كراسيهما و دب ضخم بني اللون و كلهم يراقبوننا أيكون ذاك هو زوجك ؟ |
Ona zarar verirsen ben de sana zarar veririm ve inan bana bugün ikinci bir cesetle uğraşacak havamda değilim. | Open Subtitles | حقًّا لما فعلت ذلك لو كنت محلّك. ما إن تؤذيه إلّا وسآذيك، ولا أشعر حقًّا برغبة في مواراة جثتين اليوم. |
Polisler bunu mahalde bulamaz. İki ölü polis ve üç ölü Jamaykalı. | Open Subtitles | الشرطة لم تعثر عليه في مسرح الجريمة جثتين من ضباط مكافحة المخدرات،وثلاثة جثث جاميكيين |
Bana bak pislik, on tane ceset torbasının içinde iki tane ceset var. | Open Subtitles | لدي جثتين من أصل عشرة في الأكياس كنت أنت آخر من رأى كلاهما |
Bunun vergi ödeyenlere maliyeti gecelik 3 dolar ve iki cesedi gömmenin maliyeti ise 10 dolar. | Open Subtitles | وسيكلف دافع الضرائب 3 دولارات في الليلة وعشر دولارات لدفن جثتين |
Ya da o tetiği çekmeyi seçersen, iki cesedin. | Open Subtitles | و إن قررت أن تطلق النار ، ستكون بجوار جثتين |
Defnedilmiş olan iki ceset için otopsi talebinde bulunuyorum. | Open Subtitles | أريد معلومات التشريح على جثتين دخلت للتو |
Buraya iki ceset gömmüş ve sizin haberiniz yok, ha? | Open Subtitles | لقد قام بدفن جثتين هنا وأنت لم تعلم شيئاً؟ |
Claude oynadı morgdan iki ceset çalabilirdi, değil mi? | Open Subtitles | لقد إكتشف كلود أن بإمكانه سرقة جثتين من المشرحة، حسنا؟ |
Son birkaç günde Seattle'da iki ceset bulundu. | Open Subtitles | لقد عثروا على جثتين في سياتل في أيام قليلة منفردة. |
Polis kapıya yaklaşırsa, dışarıya iki ceset atacaklarını... söylemesini istemişler. Dört kişi olduklarını sanıyor. İçeriye boyacı kılığında girmişler. | Open Subtitles | من الباب فسوف يرمون جثتين و يقول أنهم قد دخلوا و هم يرتدون ألبسة الدهانين |
İki ceset canlı kurbanların anlatamadığı ne söyleyebilir? | Open Subtitles | ماذا تستطيع جثتين أخبارك به و لا يستطع أربع أشخاص أحياء من ذلك ؟ |
Dinle... İki ceset, bir cinayet silahı, sen de bir numaralı şüpheli olursun. | Open Subtitles | جثتين , وجريمة , وسلاح فأنت المشتبه به الأول |
Vagonda iki ceset var ve görgü tanığı yok. | Open Subtitles | لدينا جثتين بداخل عربة القطار, ولا يوجد شهود عيان |
- 24 saatte iki ceset bulmak tesadüfe benzemiyor. | Open Subtitles | على جثتين خلال 24 ساعة لا يلعب مثل صدفة. |
Buranın on mil açığında iki ceset çıkarıldı kurtarma timi. | Open Subtitles | أن جثتين طفتا على الشاطئ على بعد عشرة أميال الى الجنوب من هنا فريق الإنقاذ |
Bu durumu kötüleştirecek tek şey burada iki cesetle tıkılıp kalmam olur. | Open Subtitles | شيء واحد يجعل هذا الوضع أسوأ هو إن علقت هنا مع جثتين |
Polisler bunu mahalde bulamaz. İki ölü polis ve üç ölü Jamaykalı. | Open Subtitles | الشرطة لم تعثر عليه في مسرح الجريمة جثتين من ضباط مكافحة المخدرات،وثلاثة جثث جاميكيين |
Ve morgda kocaman, azgın bir adam tarafından gebertilmiş gibi duran iki tane ceset yatıyor. | Open Subtitles | ونحن لدينا جثتين في المشرحة والذين يبدو انهم سحقوا بواسطة شخص ضخم |
Aman, yerel polis iki cesedi daha buldu. | Open Subtitles | يا للهول,الشرطة المحلية إكتشفت للتو جثتين |
Kesip sakat bırakılan iki cesedin daha ortaya çıkması yetkililerin yeni bir seri katilin serbest olduğunu düşünmelerine neden oldu. | Open Subtitles | خبر عاجل: اكتشاف جثتين مشوهتين جعلت السلطات تعتقد ان قاتل سفاح آخر موجود. |
Polisi ilaveten iki cesede daha götürmüş ve DNA'sı, hatta buldukları parmak izi, onunkine uyuyor. | Open Subtitles | قادت الشرطة إلى جثتين أخرتين وحامضه النووي وبصماته وجدوها مطابقة |
Yani kusurlu Utopium dolu gömülü iki cesedimiz var. | Open Subtitles | إذاً لدينا جثتين مليئتين باليوتوبيوم المشوب مدفونتين في قبر ضحل |