| Onu alıp, duvarıma asarım böylece bu güzelliği rahatsız edemezsin. | Open Subtitles | سوف أخذه واضعه على جداري عندها لن يُخَرَب من قبلك |
| O tabloyu duvarıma geri koymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الانتظار حتى أعلق اللوحة على جداري مرة اخرى. |
| Bu bana ilham kaynağı oldu ve kıçımı kaldırdım ve şu anda duvarımda tüm zenci akrabalarıma gösterdiğim bir posteri var. | Open Subtitles | لقد ألهمني هذا، يا إلهي لقد جعلني أحرّك مؤخرتي و لديّ ملصق لهذا على جداري و أريه كل أقاربي وأصدقائي وبقية الزنوج |
| Bakın, ben duvarımda asılı olan diplomalar kadar akıllıyım sadece ama sizin için yorumum şöyle. | Open Subtitles | حسناً، انني ذكية كالشهادات التي على جداري لكن، لدي فكرة |
| Değerli duvarımı yerle bir edip, kıymetli asidimi dökmeye nasıl cesaret edersin. | Open Subtitles | كيف تجرؤ على تحطيم جداري الثمين وسكب حمضي النفيس؟ |
| Bu benim utanç Duvarım. | Open Subtitles | هذا .. جداري المليء بالعار |
| Burada, duvarımın ardında tam bir karantinada bekliyorum solucanları gelsinler diye! | Open Subtitles | في عزلة تامة هنا خلف جداري في انتظار الديدان ان تأتي |
| duvarıma vurmayı kessene be! | Open Subtitles | وبسَّك طقطقه على جداري يا ملعون الوالدين! |
| ..çerçeveletip duvarıma asabilsem. | Open Subtitles | وأقوم بعمل إطار له ووضعه على جداري |
| Belki kesip duvarıma asarım. | Open Subtitles | ربما أقطعها.. و أضعها على جداري |
| duvarıma tüm o çılgın hayvanları çizmiştin. | Open Subtitles | ورسمت كل الحيوانات الجنونية علي جداري ؟ |
| duvarımda neden kardeşinin fotoğrafı var bilmek ister misin? | Open Subtitles | تـُريدين أنّ تعلمّي لمـاذا أمـلك صـورة أختـك على جداري. |
| Bu şeyin ne olduğunu bile bilmiyoruz ama şimdiden kafası için duvarımda bir yer seçtim. | Open Subtitles | نحن حتى لا نعرف ماهو هذا الشيء بعد وانا بالفعل حددت مكاناً على جداري من اجل رأسه |
| Sekiz yaşındayken duvarımda İsa'yı otururken gördüm. | Open Subtitles | ففي عمر الثامنة، رأيت المسيح يجلس على جداري. |
| Güvenlik duvarımı geçseydi sabit diskimi indirebilirdi. | Open Subtitles | وإذا قام بإختراق جداري الناري، يمكنه أن يحمّل قرصي الصلب. |
| Bu sinyal sayesinde güvenlik duvarımı geçmeden verilerimi alabiliyor. | Open Subtitles | تمكنت الإشارة من الحصول على بعض البيانات قبل صدها من قبل جداري الناري |
| Zekice. Beni konuşturmaya devam et ki güvenlik duvarımı aşmak için kendine zaman kazan. | Open Subtitles | ذكيّ جدًّا، تتابع محادثتي لكسب وقت لاختراق جداري الناريّ. |
| "Duvarım." dedin. | Open Subtitles | أنت قلت "جداري". |
| Burada, duvarımın ardında oturuyorum sığınağımda. | Open Subtitles | أجلس في القبو هنا خلف جداري |
| Tuvalette seni düşündüm. Bir duvar yazısı vardı: | Open Subtitles | هناك رسم جداري في الحمام ذكّرني بك: |
| Duvarımdan o adamı temizle yeter, salak. | Open Subtitles | افرك هذا الرجل و أزلـه عن جداري فحسب , أيهـا الغبي |