"جدار من" - Translation from Arabic to Turkish

• bir duvar
• duvarı

Arada bir karşına bir duvar çıkabilir, ama onun üstünden, etrafından yada içinden geçmek için bir yol bulmalısın.
ربما سيواجهك جدار من حين الى اخر ولكن عليك ان تجد طريقة لتجاوزه .. الالتفاف حوله .. اختراقه

Yemin ederim Carrie, karşıma etten bir duvar çıkmış gibiydi
أنا أخبرك, وكأنه كان جدار من اللحم يتوجه نحوي

Radarın altından uçmaya çalışıyoruz ve insanlardan oluşan bir duvar koyuyorlar kızla aramıza.
نحن هنا نحاول ان نذهب تحت الرادار وهم وضعو جدار من الناس بيننا وبين الفتاة الصغيره

Harika, masa ve sandalyelerden bir duvar yapacağız.
عظيم نحن سنصنع جدار من الطاولات والكراسي

Kibarlık duvarı ardında geçen yılları.
أن أقضى كل هذه السنوات محصور وراء جدار من التهذب.

Gerçek bir kale değil, sadece taştan bir duvar.
إنه ليس حصن بالفعل إنها فقط جدار من الحجر

Kar ve buzdan oluşan bir duvar yolundaki her şeyi uçuruyor.
جدار من الثلج والجليد يطيح بكل شيء في طريقه

Zırh ve mızraklarla çelik bir duvar inşa edeceğim.
سأستخدم الدروع والحِراب لبناء جدار من الحديد

Pencereden görünen manzara tuğla bir duvar.
بها نافذة واحدة تطل على ... . جدار من الطوب

Birazcık gürültü çıkıyor ve bir bakmışsın, 9 metrelik sudan bir duvar oluşmuş,... - ...balıklama senin üzerine doğru geliyor.
جدار من المياه 30 مترا يتعلق الامر عليك

Beton binaya yaklaştım. O ince küçük pencereler, dikenli teller, yüksek duvarlar, gözetleme kuleleri ve içeride soğuk, sert alanlar, çok az miktarda ışık veya hava, bağıran gardiyanlar, kapanan kapıların metal sesi, hücrelerden oluşan bir duvar ve içlerinde pek çok siyah ve kahverengi beden.
في حين اقتربت من هذا المبنى الإسمنتي،هذه النوافذ بالغة الصغر، الأسلاك الشائكة، الجدران العالية، أبراج المراقبة، وفي الداخل، هذه المساحات الصلبة والباردة، القليل من الضوء أو التهوية، الحراس يصرخون، والأبواب تصلصل، كان هناك جدار من الزنزانات مليئة بأجساد سوداء وبنية.

Tuğla bir duvar gibi.
إنه مثل جدار من الحجر.

bir duvar dolusu gazete kupürü.
جدار من قصاصات الصحف.

Kaya ve buzdan oluşan bir duvar.
جدار من الصخور و الجليد فحسب

Kaya ve buzdan oluşan bir duvar.
جدار من الصخر و الجليد فحسب

bir duvar ters oldu.
لدينا جدار من الخلف

Sadece gazdan bir duvar vardı.
بل جدار من الغاز فقط

Buzdan bir duvar.
جدار من الجليد.

Bu bir vakum değil bu bir, hiçliksizlik duvarı.
إنها ليست فارغة إنه فقط , جدار من اللاشيء

-Bir yangın duvarı liseli az-- -Jackie, anladım.
جدار من النار لن توقف جاكي لقد فهمتك

Ben de utanç duvarı inşa edip resminizi içine işleyeceğim. Yıllar sonra çocuklarınızın çocukları resimlerinize bakacak ve utançlarından ağlayacaklar. Gerçekten çok teşvik edici oldu.
و سوف أبني جدار من العار و أنحت شكلك فيه و عقوداً من الأن , أبناء أبنائك سيرون إلى صورتك و يبكون دموعاً حارة من الخجل طريقة لـ إلهام القوات