The New York Times'ın bu konuda çok katı kuralları var. | TED | صحيفة نيويورك لديها سياسات صارمة جداً بخصوص ذلك. |
Karidesli olsun ya da olmasın bu konuda çok heyecanlıyım. - Evet. | Open Subtitles | دعني أخبرك , ربيان أو لا أنا متحمسه جداً بخصوص هذا |
Bu konuda çok heyecanlı görünüyordun. Yeni bir bakış açın var diye düşündüm. | Open Subtitles | و كُنت تبدو مُتحمساً جداً بخصوص هذا، ظننت أنك تنظر للأمر من زاوية جديدة. |
Babamın biriyle çıkmam konusunda aşırı hassas davrandığını sana söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك أن أبي محافظ جداً بخصوص مسألة التواعد تلك |
Of, Marshall bebek konusunda aşırı stres yapıyor. | Open Subtitles | يارجل ، "مارشال" قلق جداً بخصوص هذا الطفل |
Evet, ve ben bu konuda çok üzgünüm. | Open Subtitles | . أجل ، و أنا أسفة جداً بخصوص هذا |
- O konuda çok kesin konustu. | Open Subtitles | لقد كان واضحاً جداً بخصوص هذا الأمر |
Bu konuda çok duygusal davranıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت حساس جداً بخصوص الأمر |
- O konuda çok saldırgansın. | Open Subtitles | انت تافه جداً بخصوص بهذا |
Baggy'nin öyle yaptığının farkındayım ama sen bu seçmeler konusunda aşırı heyecanlısın. | Open Subtitles | أعلم (باجي) لكنك فرح جداً بخصوص هؤلاء الممثلات |
Charles; parasını korumak konusunda aşırı endişelenen birisi. | Open Subtitles | (تشارلز) قلق جداً بخصوص حماية أمواله |