"جداً ولكن" - Translation from Arabic to Turkish

• ama
• Çok

Pekala, ben her şeye açığımdır, ama saklambaç pek benim tarzım değildir.
حسناً , أنا متفتحة جداً , ولكن الأستغماية الغريبة حقاً ليست لعبتي

Çok üzgünüm ama hem Ninjalar'ın hem de Transformerlar'ın takımları tamamen dolu.
أنا آسف جداً ولكن كلا فريقي النينجا والمتحولون ممتلئين لديهم فرق كاملة

Çünkü baya suratsız görünüyorsun, ama sonra aniden haset gibi birşey oluşuyor yüzünde
لأنك تبدو مكتئباً جداً ولكن فجأة يبدو عليك الحسد أو ربما شيء آخر

Çok ama Çok üzgünüm ama şu andaki boktan durumlarımız bu masanın dışında ve birbirimizden hoşlanmaya karar verebiliriz...
أنا آسفه جداً جداً جداً جداً ولكن الآن اترين, جميع تراهاتنا على الطاوله ونسنطيع إختيار الإستمرار في الإعجاب ببعض

Yani 20. yüzyıl, o zaman gerçeğin ne kadar Çok karmaşık olduğunu gördü, ama olumlu bir yön de gördü.
في القرن 20 اصبح الواقع معقداً جداً ولكن هذا يحوي في طيته امراً ايجابياً

gerçekten Çok küçük. ama her bir hücrenizdeki,
وهو صغير جداً ولكن في كل خلية من خلاياكم

Çok güzel, ama benim sadece bir yatağım var.
هذا لطيف جداً ولكن لدى فراش سرير واحد فقط

Yakında kral olacaksın, ama şu anda Karpatya'yı ve seni ben yönetiyorum.
بالفعل ستكون الملك الحقيقى قريباً جداً ولكن حتى هذا اللحظة ما زلت حاكم كارباثيا و وصياً عليك

Çok yakın olmayın ama görüş mesafesinde olun.
ليس ضيقاً جداً ولكن أنتبهوا لبعضكم البعض دائماً

-Oldukça sevimli ama manken olduğu için biraz burnu havada.
ـ إنها جميلة جداً ولكن عملها كعارضةِ أزياء يجعلها تتعالى على الجميعِ

Her gün daha iyiye gitti. Sadece biraz, ama daha iyi.
يتحسن كل يوم أكثر قليلاً جداً ولكن للأفضل

Lütfen beni affedin ama herhangi birine değil de özellikle size danışmam gerekiyordu.
أنا آسف جداً ولكن أردت أن تأتي إليك بدلاً من أن اسأل أي شخص فقط.

İnsan olması durumunda, bu kötü olurdu, ama element için, bu problem olmamalı.
وعلى صحة الأشخاص سيكون ذلك سئ جداً ولكن فى حالة هذا العنصر لن تكون هناك مشكلة

Fikir belirtmek bana düşmez ama sevimli geldi.
ألم يكن ظريفاً ؟ أقصد لست خبيرة جداً , ولكن أعتقد بأنه كان ظريفاً

Çok tatlısın ama hiçbir baloyu kocama değişmem.
أنت لطيف جداً ولكن لا يوجد أي حفل مزيف يمكنه أن ينسيني زوجي

Çok sevdiğiniz bir ayakkabıyı giymek gibiydi fakat bunu giymem ve alışmam gerekiyordu.
الأمر مثل العثور على حذاء يعجبك جداً. ولكن عليك ارتدائه والتعود عليه.