"جدها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Büyükbabası
        
    • bul
        
    • dedesi
        
    • dedesinin
        
    • büyükbabasının
        
    • dedesini
        
    • Bulun onu
        
    • büyükbabasıyla
        
    • büyük babası
        
    • büyükbabasıydı
        
    Büyükbabası onu, bir geneleve sattığında sadece 14 yaşındaymış. TED فعندما كانت في الرابعة عشر، باعها جدها لدار عهر
    Bak, Büyükbabası öldü, ve postasını almamı istedi. Open Subtitles حسناًً لقد توفي جدها ولقد طلبت منى ان اخذ بريدها
    Nevada plakası, 782NOF. Kumandayla bul. Open Subtitles ماركه نيفادا ، 782 ان او اف جدها عن طريق المفاتيح
    Şunu anlatsana niye dedesi sana değerli bir antikayı bıraksın ki? Open Subtitles ساعدني في هذا لماذا سيترك لك جدها المتوفي تلك التحفة الثمينة؟
    Neyse ki dedesinin orta halli serveti, aileye rahat bir yaşam sağladı. TED لحسن الحظ، وفر جدها وسائل ضمنت للعائلة حياة مريحة.
    Onu, babası hakkında hiçbir şey konuşmadan mı yetiştirmem gerekiyor? büyükbabasının önünde onun adını ağzına bile alamayacağını çünkü onun ölümünü tam olarak kabullenemediğini mi söyleyeceğim? Open Subtitles هل يفترض بي أن اربيها بدون أن آتي على ذكر أبيها واخبرها انه لا يمكنها ذكر اسمه امام جدها لأنه لم يستوعب بعد أنه ميت
    Alışılmışın dışında bir hareketti, ama Maggie onu arkada bıraktı. Eminim şu anda Büyükbabası ona gülümsüyordur. Open Subtitles غير تقليدي لكنه أعادها الى السباق أن أراهن أن جدها يبتسم الآن
    Anlamıyorum bayım Nell ve Büyükbabası birden buhar olup kayboldular. Open Subtitles لا أفهم هذا ,سيدي نيل و جدها إختفيا كما يتلاشى الدخان
    Büyükbabası mecliste bakandı ve babası şu an oteller işletiyor. Open Subtitles جدها كان وزير , و ولدها يدير الفنادق الأن
    Büyükbabası hâlâ orada, iskelede telefonu var. Open Subtitles جدها ما زال حياً وله هاتف بالقرب من الميناء
    bul onu. Bu işi ben yapsaydım çoktan hallolmuştu. Open Subtitles جدها, اذا كانت لدى وظيفتك سيكون الأمر تم بالفعل
    Bu yüzden devam et, o 2 dakikalık süreyi olabildiğince zorla ve onu bul. Open Subtitles ادق التفاصيل للمكان , لذا هيا اضغط على هذه الدقيقتان قد ما تستطيع , و جدها
    O bir güneş parçası değil. Dünyada bir yere düşmüş parçalanmış bir uzay gemisi. bul onu. Open Subtitles إنّها ليست بقعة شمسية، إنها سفينة فضائية تحطمت في مكان ما على الأرض، لذا جدها.
    - dedesi öldükten sonraki üç yılda kötü bir döneme girdiğini biliyorsunuzdur. Open Subtitles أنّه بعد وفاة جدها قبل ثلاث سنوات، هي مرّت بمرحلة سيئة جداً.
    Maria için gelişiyoruz, kendisi, ailesiyle birlikte yaşadıkları araçta dedesi öldükten sonra şiiri iyileşmek için kullanıyor. TED ننشّئ ماريا، التي تستخدم الشعر للتعافي بعدما توفي جدها في الشاحنة التي تعيش فيها مع بقية عائلتها.
    Ellie, Meksika boyunca yürüyen gençlerin hikâyesini duyduğunda düşünebildiği tek şeyin dedesi ve erkek kardeşi olduğunu TED قالت إيلي أنه عند سماعها لحكايات المراهقين عندما مشوا باتجاه المكسيك، كل ما كان يدور في رأسها هي قصة جدها وأخيه.
    Teklifi reddedilen Juana, teselliyi dedesinin özel kütüphanesinde buldu. TED تم رفض طلبها، وجدت جوانا العزاء في مكتبة جدها الخاصة.
    Evimiz, annemin dedesinin, dedesinin dedesi bin yıl önce okyanus ötesinden geldiğinden beri onun ailesine aitmiş. Open Subtitles عشنا فى بيت عائلة أمى بيت جد جد جدها الذى جاء عبر المحيط قبل حوالي ألف سنة
    Ayrıca, büyükbabasının da böyle dediğini sen söyledin. Open Subtitles بالأضافة , انت اخبرتني ان جدها اخبرك انها لن تبقي
    büyükbabasının da benzer bir şeye sahip olduğunu söylemişti... onun-- kıçında, sanırım. Open Subtitles لقد قالت أن جدها كان يملك واحدا أيضا على... على قفاه.
    Ortak velayet kizimizin babasindan fazla dedesini gorecegi anlamina gelmiyordu. Open Subtitles الحضانة المشتركة لا تعني أن ترى جدها أكثر من والدها
    Ne olursa olsun. Onu bulmanızı istiyorum. Bulun onu ve işini bitirin. Open Subtitles افعل أي شيء يتطلبه الأمر، أريدك أن تجدها، جدها واقضي عليها!
    Peki, büyükbabasıyla ilgili ciddi iddialarınız yoksa ki çocuk kendini bildi bileli onunlaymış burada başarı şansınız çok düşük. Open Subtitles إذا كنت ستلقي بعض الادعاءات الخطيرة على جدها الذي عاش معها الحياة بكاملها هذا لا يجب ان يتخذ هنا
    büyük babası tarafından uzmanca eğitilip savaş sanatıyla birleştirtirmiş. Open Subtitles خبيرة في الفنون القتالية المتنزعة دُربت علي يد جدها
    Jacques Sauniére onun büyükbabasıydı. Open Subtitles "جاك سونيير" كان جدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more