"جدّة" - Translation from Arabic to Turkish

• Büyükanne
• nine
• babaanne
• büyükannesi
• anneanne
• büyükanneyim
• Granny
• babaannesi
• anneannesi

Kulağa yaşlı bir kadın ismi gibi geliyor. Büyükanne Doktrin.
يبدو كأنه إسمٌ لسيّدة كبيرة السنّ، مذهب جدّة

Tek Gözlü Zack ve Büyükanne Doktrin'in bir hikayesini bir dergiye gönderdim.
أرسلتُ قصّة زاك الأعور و مذهب جدّة إلى مجلّة

Senin tariflerin ormandaki en meşhur tarifler Büyükanne.
وَصْفاتكَ الأكْثَر شَهْرَة في الغابةِ الكاملةِ، جدّة.

Şaka yapıyorsunuz. Hemen hemen nine olacak yaştayım.
أنت يجب أنْ تكون بتمزح أَنا عملياً جدّة.

Bombay'da yaşayan bir babaanne var
عندي جدّة الّذي يَعِيشُ في بومباي

Kral'ın büyükannesi orada.
هنـــالك جدّة الملك.

Büyükanne olacağı için çok heyecanlı olmalı. Küçük kızın nasıl bakalım?
لابد أنها متحمسة للغاية كي تصبح جدّة وكيف حال إبنتكِ الصغيرة ؟

Bana bak, bir Büyükanne gibi giyindim, bir atkı ve ceket içindeyim, ve sen bluzunun içinde bir balerin gibisin.
انظري إلي بهذه الملابس وكأني جدّة بوشاح ومعطف وانت مثل راقصة الباليه ببلوزتك

Ondan sonsuza kadar saklanamazsın. Sonuçta kasırga Büyükanne olacak.
حسناً , لا يمكنّكِ تجنّبها للأبد ليس عندما تكون على وشك أن تصبح جدّة

Tek Gözlü Zack Büyükanne Doktrin'le yaşıyor.
زاك الأعور يعيش حياةً بمذهب جدّة

Yüzün çok garip görünüyor Büyükanne.
وجهكَ يَبْدو غربةَ جداً، جدّة.

"Büyük Büyükanne ölüyor. Tuhaf ev."
جدّة والدتي تحتضر" "منزل غريب إلى ما هنالك

İnsanların sokaklara tuvaletini yaptığı ve 13'ün Büyükanne olduğu zamanları.
{\pos(192,220)}،حيث كان يتغوط الناس بالشوارع وكانت (ثلاثة عشرة) لتكون جدّة

Evet buna Büyükanne olmak deniyor!
نعم , هذا يُسمىَ ان تكوني جدّة

Yanmış bir masa, kırılmış şişeler ve bir de öfkeli bir Büyükanne.
طاولة محروقة، قوارير مكسورة و جدّة حانقة جدّاً...

Ben nine olmak için çok gencim.
أنا شابة لأكون جدّة

Böyle iyiyim nine.
أنا بخير يا جدّة

Senin oğlun da dazlak bonesi babaanne gözlükleriyle, elinde Tweety uçurtması, "esnekliği" keşfettiğini ilan ediyordu.
وطفلك في غطاء أصلع... ونظارات جدّة... معه طائرة ورقية...

Cape Town'da Kayla'nın büyükannesi ile beraber.
لقد حدّدت مكان والديها. هُما في (كيب تاون) مع جدّة (كايلا).

Bu yükü paylaşabildiğin bir akraba, anneanne falan var mı?
،كما تعلم، عائلة لمشاطرة الحِمل جدّة أو اثنتان

Hakkımda yanılıyorsun. Ben artık büyükanneyim.
أنتِ مخطئة بشأني ، أنا جدّة الأن

Granny Rose, Dixie'nin parçasını sen seslendireceksin.
جدّة روز،أنت ستغنين جزء. -أنا؟

Jake'in babaannesi ile mobilya alışverişine gidiyoruz.
أنا ذاهبٌ لشراء الأثاث مع جدّة (جايك).

Bir şey daha var. Çocukların anneannesi beni aradı.
ثمّة أمر أخير تلقيتُ اتصالًا من جدّة الأولاد