"جدّتكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • büyükannen
        
    • Ninen
        
    • Anneannen
        
    • Büyükannenin
        
    • babaanneni
        
    • Büyük annen
        
    • büyükannene
        
    • Büyük annenin
        
    büyükannen bu konuda ne derdi, biliyorsun herhalde. Open Subtitles , مُبكّرة النضوج، مُبكّرة النضوج .. حسناً، أعتقد أنكِ تعرفين ما الذي كانت ستقوله جدّتكِ حول هذا
    Bugün, büyükannen sorumluluğunda yarın kocan daha sonra çocukların olacak. Open Subtitles اليوم أنتِ مسئولةٌ عن جدّتكِ غداً سوف يكون زوجكِ، وبعد غدٍ أطفالكِ
    - İyi dedin. - Ninen içindeki kötü ruhu çıkardı mı bari? Open Subtitles هذا صحيح، هل قامت جدّتكِ بطردِ الأرواح الشريرة منكِ؟
    Evde Anneannen ve benimle kalırsın artık. Open Subtitles يمكنكِ وحسب البقــاء في المنزل مع جدّتكِ ومعي
    Büyükannenin dediğine göre her gün yüzmeye gitmişsin. Open Subtitles قالت جدّتكِ أنّكِ ستذهبين للسباحة كلّ يوم.
    Evet. O muffin sayesinde babaanneni gördüm. Open Subtitles -لقد رأيتُ جدّتكِ بسبب الكعكة .
    Büyük annen ve onun kahve kutuları hakkında yalan söylediğini biliyorum. Open Subtitles -أعلم بأنّك تكذبين بشأن جدّتكِ و عُلب القهوه خاصّتها
    Telefonu büyükannene verir misin? Open Subtitles هل لكِ أن تضعي جدّتكِ على الهاتف من أجلي؟
    Büyük annenin orospu olduğunu mu? Open Subtitles أنّ جدّتكِ كانت بائعة هوى.
    Biliyorum ama, büyükannen onu senin için ördü. Open Subtitles أعرف يا دُميتي، لكن جدّتكِ غزلته خصيصاً لكِ
    Benim annem senin büyükannen ölmeden önce bana vermişti. Open Subtitles أمّي... أي جدّتكِ... أعطته لي قبل أن تموت.
    Yani büyükannen doğru söylüyorsa... Titanic'in battığı gün o elması takıyordu. Open Subtitles وهذا مفاده إذا جدّتكِ جادّة في زعمها فإنّها كانت ترتدي الماسة يوم غرق (تيتانِك).
    büyükannen beni, seni bulmam için yolladı. Open Subtitles لقد أرسلتني جدّتكِ للبحث عنكِ
    Ninen anlatır. Open Subtitles جدّتكِ ستوضّح لكِ ذلك.
    Ninen nerede? Open Subtitles هل جدّتكِ عندكِ؟
    Anneannen seni okuldan sonra alacak, tamam mı? Open Subtitles جدّتكِ ستقلّك بعد المدرسة حسناً ؟
    Bana bırak. Violet, ben Anneannen. Open Subtitles دعيني أحــاول ، (فيوليت) ، إنّهـا جدّتكِ
    Belki de Büyükannenin deyişiyle "Bu senin kanında yok". Open Subtitles حسناً ، ربّما التمثيل ليس في "عظامكِ" كما تقول جدّتكِ
    Şansına Büyükannenin buraya daha fazla ihtiyacı olmayacak. Open Subtitles لحسن الحظّ، فلن تحتاجه جدّتكِ بعد الآن.
    Evet. O muffin sayesinde babaanneni gördüm. Open Subtitles -لقد رأيتُ جدّتكِ بسبب الكعكة .
    Büyük annen neden masanın üzerinde ve sen yerde ne yapıyorsun? Open Subtitles لمَ جدّتكِ على الطاولة
    Büyükbaban İspanya'dan ayrılmadan önce bunu büyükannene vermiş. Open Subtitles جدّكِ وهبهُ جدّتكِ قبل رحيلّه عن" اسبانيا".
    Büyük annenin tarifini yazdım. Open Subtitles قمت بنسخ وصفة جدّتكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more