Bu cinayetleri ilk soruşturmaya başladığımızda savaş suçu gibi görünüyordu. | Open Subtitles | عندما بدأنا تحقيقاتنا عن القتلى بدت وكانها جرائم حرب |
İnsanlığa karşı savaş suçu işlemiş olurlar mı? | TED | هل يعتبروا جرائم حرب ضد الإنسانية؟ |
Geçen sene hatırlatmıştım, belki hatırlarsınız, El-Kaide'ye bağlı Ansar Dine'nin ilk üyeleri savaş suçu işlemekle suçlandı ve Lahey'e gönderildi. | TED | ففي العام الماضي كما تتذكرون ... أوائل أعضاء حزب أنصار الدين التابع للقاعدة أُدينوا بارتكاب جرائم حرب وأُرسلوا إلى لاهاي. |
2002'de, General Augustin Bizimungu Angola'da yakalandı ve Tanzanya'daki BM savaş suçları Mahkemesine nakledildi. | Open Subtitles | في عام 2002, الجنرال أوغسطين بيزيمونقو أُسِرَ في أنغولا ونُقِلَ الى محكمة جرائم حرب الأمم المتّحدة في تانزانيا |
Yıllardır savaş suçları ile ilgili söylentiler var ama asla suçlu bulunmadı ve terfi almaya devam etti. | Open Subtitles | تلاحقه الشائعات منذ سنوات عن ارتكابه جرائم حرب دون أن يدان قط ومع ذلك يستمر بالترقي |
ABD'ye vardığımızda savaş suçlarıyla yargılanıp kanunlar çerçevesinde alabileceğin en büyük cezayı alacaksın. | Open Subtitles | سيتم محاسبتك بارتكاب جرائم حرب ومحاكمتهم إلى أقصى حد يسمح به القانون. |
Yargılandınız ve Vietnam halkına karşı savaş suçu işlemekten... suçlu bulundunuz ve ölüme mahkum edildiniz. | Open Subtitles | لقد تمت محاكمتك و أدنت لارتكابك جرائم حرب... ضد شعب فيتنام و قد حكم عليك بالاعدام |
Aslında Demokrat bir başkanın savaş suçu işlediğine dair bir haber sundu ama bu doğru bile değildi. | Open Subtitles | و هو يروي قصصا عن جمهوريين مجانين اصبحوا مجانين للحقيقة , هو اذاع ان رئيس ديمقراطي ارتكب جرائم حرب , و هذا حتى لم يكن صحيحا |
Bush, vergi verenlerin milyarlarca dolarını harcadı ve bir sürü savaş suçu işledi. | Open Subtitles | كلف بوش مليارات دافعي الضرائب و ارتكبت جرائم حرب ، |
Burada bir savaş suçu işlenmedi. | Open Subtitles | انظر, لم يكن هنالك جرائم حرب ارتكبت |
- Ben savaş suçu işlemedim. - Onlara kim söyleyecek? | Open Subtitles | لم أرتكب أي جرائم حرب - من سيخبرهم ؟ |
Bu düpedüz savaş suçu. | Open Subtitles | هذا الملف يٌعد "جرائم حرب" |
Akrepler, Sırp ölüm timi, Bosnalı müslümanlara karşı savaş suçları işlediler. | Open Subtitles | قوات العقرب و فرق الموت الصربية أرتكبت جرائم حرب ضد المسلمين البوسنيين. |
O zaman karşılaştığımız sadece insan hakları ihlalleri değildi, etnik temizlik ve soykırıma varan büyük çaplı ihlallerdi ve dünyanın en üst savaş suçları mahkemesinde karara bağlandı. Yani, ne gördüğümüzü biliyoruz. | TED | ومارأيناه كان انتهاكاً على جميع الأصعدة، وليست حقوق الإنسان فقط، بل وصل الأمر للتطهير العرقي والمذابح الجماعية. وقد تم الفصل فى تلك القضايا في أعلى محكمة جرائم حرب بالعالم. |
Son olarak da çok ağır bir şekilde Bosna savaş suçları. Davaya gelenlerden bazılarının gelme sebebi polenin ortaya çıkardığı cesetlerin gömüldüğü, sonra çıkarılıp başka bir yere tekrar gömüldüğünü belirten kanıtlar sebebiyleydi. | TED | وأخيراً .. وبدلا من الطرق الصعبة في جرائم حرب البوسنة تم جلب بعض المتهمين لمحاكمتهم بسبب أدلة تعتمد على حبوب اللقاح والتي بينت أنهم كانوا موجودون في المكان الذي دفنت فيه جثث الضحايا أو نبشت منه ومن ثم تم إعادة دفنها |
O zaman hiçbir şekilde savaş suçlarıyla ilgili olmaz. | Open Subtitles | إذاً فنحن لسنا أفضل حالاً من (هتلر) والمسأله إذاً لن تكون مسألة جرائم حرب إطلاقاً |
Harris onu Kosova'daki savaş suçlarıyla ilgili suçlamış. | Open Subtitles | عدا أنّ (هاريس) اتّهمه بارتكاب .(جرائم حرب في (كوسوفو |