İkincisi, işler ters giderse satın alınabilirdin. | Open Subtitles | ثانياً علمت أنه يمكن شراؤك إذا جرت الأمور بشكل خاطئ |
Efendim, eğer işler ters gitseydi kişisel, yasal ve politik olarak korunmasız kalacaktınız. | Open Subtitles | اذا جرت الأمور بشكل خاطىء, كنت ستتعرض لفضيحة شخصية وسياسية |
İşler burada oldukça iyiydi anlamadıysanız şayet? | Open Subtitles | جرت الأمور بشكل جيد حتى الآن ألا تستطيع قول ذلك؟ |
Yolun yapımı bitince işler karışmaya başlamış. | Open Subtitles | عندما تم إنجاز شقّ الطريق جرت الأمور بشكل شيء للغاية |
İşler, Ahbap ve Walter için, oldukça iyi sonuçlanmışa benziyor... | Open Subtitles | لقد جرت الأمور بشكل جيـّد بالنسبة للـ (دوود) و(والتر) |
İşler Ahbap ve Walter için çok iyi sonuçlanmışa benziyor. | Open Subtitles | لقد جرت الأمور بشكل جيـّد بالنسبة للـ (ديود) و(والتر) |
İşte işler orada karıştı. | Open Subtitles | وهناك جرت الأمور بشكل خاطئ |
Bana dedi ki, eğer işler iyi giderse senin buraya gelip kutlama için çamur banyosu teklif edeceğini eğer yolunda gitmezse sempatin için çamur banyosu teklif edeceğini söyledi. | Open Subtitles | ماذا اخبرتك (دونا)؟ أخبرتني اذا جرت الأمور بشكل جيد ستأتي لهنا محاولا أن نذهب في علاج بالطين احتفالا |
İşler karanlık ve karmaşık hâle geliyor. | Open Subtitles | جرت الأمور بشكل مظلم ومريب. |