"جرحٌ" - Translation from Arabic to Turkish

• yara
• kesik
• yarası
• yaralanma

Gördüğüm kaşıdığın ve kangrenli bir hâle getirdiğin kötüleşmiş, irinli bir yara.
لا، ما رأيتُه هو جرحٌ متقيّح قمتَ بحكّه وشوّهته إلى درجةٍ فظيعة

Göğsünde bir yara var silah yarası.
.. هنالك جرحٌ على صدرِه . بفعل طلقٍ ناريّ

Kafası dışında bir yerinde ölümcül bir yara aç.
جرحٌ مميت، في أي مكان ماعدا الرأس

Küçük bir kesik. Önemli değil.
إنّه جرحٌ صغيرٌ فحسب ليس بشيء

Çıkış yarası yok bu nedenle kurşunu çıkarıp balistiğe gönderebiliriz.
لم يكن هناكَ جرحٌ للخروج لذا سأتمكن من إستعادة الرصاصة وإرسالها إلى خبراء القذائف

Sonunda gemide tam bir yaralanma oluyor, ve ben kaçırıyorum. Üzgünüm.
أخيراً، جرحٌ محترم على السفينة وأنا حرمت منه

Çok derin kesilirse yara hiç iyileşmez.
قطعٌ عميق جدًا جرحٌ لن يلتئم أبدًا

Kolunda yara vardı.
لقد كان هناك جرحٌ على ذراعك

Garip bir yalnızlık var, bir yara gibi...
يوجد هنالك وحدة ... جرحٌ

Jax, bu yara iyileşemeyecek kadar derin.
(جاكس)، هذا جرحٌ غير قابل للشفاء

- Hiç yara kaldı mı?
... -هل لديكَ جرحٌ ؟

Kafada bir kesik.
ـ جرحٌ على رأسه

Ne beklerdin ki? - Başında bir kesik var.
-لديك جرحٌ في رأسه .

Kurşun yarası, küçük kalibre. Mermi delip geçmiş.
جرحٌ جراء إطلاق ناري، ثقبٌ صغير تخلّله

Kurşun yarası var.
لديه جرحٌ من إطلاقٍ ناري.

Tomografi çekilmesi gerekiyor. Silahla yaralanma. Hasta, kadın.
لدينا إصابةٌ بعيارٍ ناريّ هنا، إنّها أنثى جرحٌ داخليّ، في القسم الأيمن العلويّ

9 milimetrik bir mermiyle, göğüsten silahlı bir yaralanma var.
-لدينا جرحٌ من طلقة نارية بالصدر ... -طلقة بحجم تسعة ميللي متر

Tabancayla yaralanma mı?
جرحٌ بمسدّس؟