Pekala, şimdi bu egzersizi nasıl yapacağımızı öğreneceğiz-- beni yolun etrafında çekeceksiniz. | Open Subtitles | حسناً ، إليكم كيفية إجراء هذا التمرين، جروني حول المضمار |
Tek bildiğim beni kiliseye tıktıkları, bebeğimden ayırdıkları... ..son günlerimi öldürdüğüm insanlarla birlikte geçirmem gerektiğini söylemeleri. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنهم أقفلوا علي خارج الكنيسة جروني بعيداً عن طفلي لكي أقضي بقية حياتي مع من قتلتهم |
beni saçlarımdan tutup ağaçların arasında götürdü ve sağlam bir dayak attı. | Open Subtitles | جروني من شعري، عبر الأخشاب و وعدوني بالعقاب المناسب |
beni saçlarımdan tutup ağaçların arasında götürdü ve sağlam bir dayak attı. | Open Subtitles | جروني من شعري، عبر الأخشاب و وعدوني بالعقاب المناسب |
Bir gece o reklamcılar beni striptiz kulübüne götürdü. | Open Subtitles | في تلك الليلة، مندوبي المبيعات جروني إلى نادي تعري |
Kusura bakmayın ama bu gösteriye beni arkadaşım getirdi. | Open Subtitles | لا أقصد قلة الإحترام , سيدي , لكن أصدقائي هنا جروني إلى عرضك |
beni Warwick'e götürdüler... kılıçı kanlıydı, kendimi ağlarken ve... | Open Subtitles | أثناء ما جروني نحو وارويك و سيفه الدموي لم أجد نفسي إلا و أنني أصرخ |
beni dünyanın diğer ucuna sürükledin. | Open Subtitles | أنت جروني منتصف الطريق في جميع أنحاء العالم. |
Sen beni bu günah şehrine sürükleyene kadar tiyatroda geçireceğim hoş akşamı iple çekiyordum. | Open Subtitles | كنت أتطلع لأمسية لطيفة في المسرح. أنت جروني _ إلى هذه المدينة من الخطيئة. |
Santos ve DeMille beni ölüme ittiler, ben de onların icabına baktım. | Open Subtitles | سانتوس " و " دي ميل " جروني إلى الموت" لذا أرديتهم قتلى |
beni de tabii, Charles. | Open Subtitles | كما لو كانوا قد جروني ، ياتشارلز |
İş sana verilmişti ve sen beni içine çektin! | Open Subtitles | انت عرضت عليك وظيفة وقد جروني الى ذلك |
beni tuttuklarını ve minibüse koyduklarını hatırlıyorum. | Open Subtitles | اتذكر ناس جروني ووضوعني في شاحنه |
beni doktora görünmeye zorladın, bana o iğrenç resimleri gösterdin. | Open Subtitles | أنت جروني إلى الطبيب. أنت جعلني ننظر مثير للاشمئزاز الصور SNeRD. |
Bayan Florrick beni ofisine çağırdı, yeniden sayım yapılmamasını tavsiye etmem için para teklif etti. | Open Subtitles | كان السيدة Florrick الذين جروني إلى مكتبها، حيث انها تأمل في دفع قبالة لي لذلك أنصح ضد إعادة فرز الأصوات. |
Fatima, seninle konuşmam için beni 9000 km uzaktan getirdiler. | Open Subtitles | (فاطمة)، لقد جروني 6000 ميل لأتحدّث معكِ. |
Birisi beni dışarı çekti. | Open Subtitles | شخص ما جروني للخارج |
Pendleton'dan beni buraya getirdiler ve hiçbir şey demeden geri yolluyorlar. | Open Subtitles | حسنا، أنهم جروني من (بندلتون)، لا تخبرني بحماقات، والآن أنهم يريدون مني العودة. |
Pendleton'dan beni buraya getirdiler ve hiçbir şey demeden geri yolluyorlar. | Open Subtitles | حسنا، أنهم جروني من (بندلتون)، لا تخبرني بحماقات، والآن أنهم يريدون مني العودة. |