| Bir komşununkini denedim ve zil çaldı ama onunkinden ses bile çıkmadı. | Open Subtitles | جرّبت جرس جار له وقد قُرع، لكن جرسه هو لم يُقرع أبداً. |
| Her şeyi denedim. Sürekli birileriyle çıkıyorum. Ama bir türlü tutturamıyorum. | Open Subtitles | جرّبت كلّ شيء، أنا أواعد بإستمرار، لكن لا يبدو أنّني أفلح. |
| Bizonları ve kurtları bu parkta görüntülemeyi ilk defa 15 yıl önce denedim. | Open Subtitles | جرّبت في البداية تصوير البيسون والذئاب في هذا المتنزه الوطني قبل 15 عام |
| - O mantarlardan denedin mi hiç? | Open Subtitles | هل سبقَ وأنْ جرّبت تناول هذه الأنواع من الفطر؟ |
| Hiç, bir kızla beraber olmayı denedin mi? | Open Subtitles | هل جرّبت قط إقامة علاقة مع فتاة؟ |
| Bildiğim her şeyi denedim. Yeğenimizin kanında bulunan.. güç de buna dahil. | Open Subtitles | جرّبت كلّ ما أعلمه بما يشمل القوّة الكامنة في دم ابنة أخينا. |
| Doğum tarihini, sosyal güvenlik numarasını ve ilk adresimizi denedim. | Open Subtitles | جرّبت تاريخ ميلاده ورقم الضمان الاجتماعي الخاص به وعنوانه الأول |
| Herşeyi denedim, öyleyse onu da içebilirim. | Open Subtitles | لقد جرّبت كلّ الأشياء الأخرى فلا بأس من شرب الماء المقدّس |
| Her türlü kimyasalı, kremi, tonikleri ve ilaçları denedim. | Open Subtitles | جرّبت كل صبغة وكمّادة ومقوّي وكل دواء موجود |
| Naylon, göbek kordonu, öküz bağırsağı, her şeyi denedim. | Open Subtitles | جرّبت خيوط النايلون، الضمادات، شريط الحبل السُّرىّ، أو المسطّح الصغير. |
| Fotoğraf gününe mükemmel bir giysi bulmak için her türden görünüşü denedim. | Open Subtitles | من أجل الوقوع على اختيار مناسب جرّبت جميع أنواع الأزياء |
| O külotu denedim. Çok salak. | Open Subtitles | لقد جرّبت تلك السراويل التحتية إنهاسخيفةبشدّة، |
| Her şeyi denedim. Bu doğru. Şeytanın kapısını açmayı denedim. | Open Subtitles | لقد جرّبت كل شيء , هذه الحقيقة لقد حاولتُ فتح بوّابة الشرير |
| O dizeyi ben de denedim, işe yaramıyor. Tabela üzerinde iyi durabilir gerçi. | Open Subtitles | جرّبت هذه العبارة و لم ينفع لكنّها تبدوا جميلة على لوحة جدارية |
| Ben denedim ve işe yaradığını gördüm. | Open Subtitles | لقد جرّبت هذا الأسلوب و هو فعّال للغاية. |
| Ben denedim ve işe yaradığını gördüm. | Open Subtitles | لقد جرّبت هذا الأسلوب و هو فعّال للغاية. |
| Hiç, bir erkekle beraber olmayı denedin mi? | Open Subtitles | حسنٌ, هل جرّبت قط إقامة علاقة مع شاب؟ لا! |
| - Cep telefonunu aramayı denedin mi? | Open Subtitles | هل جرّبت الإتصال بهاتفه النقال؟ |
| Akupunkturu denedin mi? | Open Subtitles | هل جرّبت العلاج بالإبر الصينية من قبل ؟ |
| Yeniden kapatıp-açmayı denediniz mi? | Open Subtitles | هل جرّبت إطفائه وإعادة تشغيله؟ |
| Esrarlı sigara içerdik, afyonu bile denemiştim. | Open Subtitles | حاولنا حتى تدخين سيجار القنب الهندي وأنا جرّبت الأفيون. |
| Suç işlemeyi, hemşire okulunu denemiş, sonra da benimle tanışıp Karma'yı denemişti. | Open Subtitles | جرّبت الجريمة ومدرسة التمريض ومن ثم تعرفت بي وجرّبت العاقبة |