"جزءاً مني" - Translation from Arabic to Turkish

• bir yanım
• benim bir parçam
• bir parçam benden
• parçamı
• parçamın

bir yanım sana güvenmek için hazır değildi, ama artık hazırım.
أعتقد أن جزءاً مني لم يكن مستعداًللوثوقبكِ،ولكن.. أنا مستعد الآن

Biliyor musun, bir yanım her ikinizin de doğru şeyi yapacak kadar anlayışlı olacağınızı umuyor.
أتعلم, جزءاً مني يأمل أن تحضيا ببعض الحشمة لفعل الصواب

# Ağlamamayı dilerdim # # ama son zamanlarda gözyaşlarım benim bir parçam olmuş gibi #
لكنني أتمنى ألا أبكي لكن مؤخراً الدموع تبدو جزءاً مني

Ve senin de bunun parçası olmanı istiyorum. benim bir parçam. Seksin...
وأريدكِ أن تكوني جزءاً منها جزءاً مني ..

Ölümüne derinden üzüldüm sanki bir parçam benden koparılmıştı etimden et kesildi.
تأثرت جداً بخسارته وكأنه انتزع جزءاً مني

Tüm hafta boyunca, tek düşünebildiğim beni nasıl kesip açacakları ve hayatım boyunca benimle olan bir parçamı çekip alacaklarıydı.
طوال ذلك الأسبوع، كل ...ما كنت أفكر به هو كيف سيقطعوني ويأخذون جزءاً مني

İçimin açılıp bir parçamın başkasına verilmesini istediğimden değil.
ان الامر ليس كأنني اريد ان يتم اجراء الجراحة ، وان يؤخذ جزءاً مني

Çıldırmış olmalıyım çünkü bir yanım gitmeni hiç istemiyor.
لا بد انني مجنونة كلياً لأن هناك جزءاً مني لا يريدك ان تذهب على الإطلاق

Ölümden sonra yaşamla ilgili hiç birşey bilmiyorum ama, bir yanım da artık ölü olduğum için annemin ortaya çıkıp, diğer tarafa geçmeme rehberlik edeceğini umuyor.
أنا لا أعرف شيئاً عن ... ما بعد الموت ولكن جزءاً مني يأمل بأن تظهر حينما متُّ لتريني الطريق إلى الجانب الآخر

Ama bir yanım da sakın gitme, diyordu.
لكن جزءاً مني كان يقول، لا تذهبي

Ama bir yanım farkındaydı bunun.
ولكن جزءاً مني عرف.

Ama yine de benim bir parçam.
ماهيتة الحقيقية تظل لغزاً و الآن , هو جزءاً مني

Herbiriniz benim bir parçam olacaksınız.
ستكونون جزءاً مني.

Çok uzun zamandır benim bir parçam.
كانت جزءاً مني منذ زمن

Annemi kaybettiğimde kendimden bir parçamı da kaybetmiştim.
لقد فقدت امي مرة جزءاً مني انفصل

Yetişkin biri olmak için 17 yaşında evden kaçtım, ama sanırım böyle yapmam bir parçamın 17 yaşında kalmasına sebep oldu.
هربت من المنزل وأنا بالسابعة عشره لكي أصبح بالغة و لكن ربما ذلك أبقى جزءاً مني عالقاً في السابعة عشرة