O yüzden... Bize katılıp bir şeyin parçası olabilirsin. | Open Subtitles | لذا تستطيع الانضمام إلينا و تصبح جزءاً مِنْ شيء |
Onun dünyasının bir parçası olarak toprak üzerinde yürüyebileceğini, sonsuza kadar ona sırrını, deniz kızı olduğunu söylemeden yaşayabileceğini söylesem? | Open Subtitles | و بوسعكِ السير على اليابسة و تكونين جزءاً مِنْ عالَمه... إلى الأبد، دون أنْ تبوحي بسرّك بأنّكِ حوريّة بحر ؟ |
Yeni bir başlangıcın parçası olabilirim diye ummuştum. | Open Subtitles | كنت أرجو أنْ أكون جزءاً مِنْ بداية جديدة |
Dedim ya ailenin parçası olmayı kendi rızanla seçeceksin. | Open Subtitles | كما قلت لك، ستختار أنْ تكون جزءاً مِنْ هذه العائلة |
Ve aramızda ne yaşanmış olursa olsun hayatının bir parçası olmayı hep istedi. | Open Subtitles | ومهما كان الذي جرى بيننا... كانت لترغب دائماً بأنْ تكون جزءاً مِنْ حياتك |
Ben bu işin parçası olmam. | Open Subtitles | لن أكون جزءاً مِنْ هذا (راندي)، أنتَ مريض |
Bunu da anlaşmamızın bir parçası yap. | Open Subtitles | اجعلها جزءاً مِنْ صفقتنا |
Teşekkürler Wendy. Beni ailenizin bir parçası yaptığınız için. | Open Subtitles | شكراً لكِ (وندي) لأنّكِ جعلتني جزءاً مِنْ عائلتك |
Bu görevin bir parçası olmaktan onur duyduğumu söylemem gerek Dr. Mann. | Open Subtitles | لا بدّ لي مِن القول يا د. (مان) شرفٌ لي أنْ أكون جزءاً مِنْ هذا |