"جزءا كبيرا" - Translation from Arabic to Turkish

    • büyük
        
    İşte, o ana kadar bu fotoğrafların bu insanların kişisel kayıplarının ne kadar büyük bir bölümünü oluşturduğunu fark edememiştim. TED الآن، لم أكن قد أدركت قبل تلك اللحظة أن هذه الصور كانت جزءا كبيرا من الخسارة الشخصية التي أحس بها هؤلاء الناس.
    şamatanın büyük bir bölümü, onun bu olanağının olmamasındandı. TED كانت جوستين نائمة على متن الطائرة وغير قادرة على شرح موقفها، وكان عجزها جزءا كبيرا من المرح.
    büyük İskender ya da kâşif Ponce De Leon gibi yaşamlarının çoğunu Gençlik Çeşmesi'nin peşinde harcamış insanlar var. TED وهناك أناس مثل الإسكندر الأكبر أو المستكشف بونثي دي ليون، قضوا جزءا كبيرا من حياتهم في البحث عن ينبوع الشباب.
    Başarı hikâyemizin en büyük kısmı; paylaşma ve işbirliği isteğimiz ve yeteneğimizden geliyor. TED تعبر رغبتنا وقدرة على المشاركة والتعاون جزءا كبيرا من قصة نجاحنا.
    Fakat bu durumda, çözümü bulmamıza rağmen sorunun büyük kısmı yerinde duruyor. TED لكن في هذه الحالة نحن قضينا عليها ، ولكن جزءا كبيرا من المشكلة لا تزال موجودة.
    Fakat halkın büyük bir çoğunluğu orta sınıf olma sürecinde. Open Subtitles ولكن جزءا كبيرا من السكان في طريقهم إلى أن يصبحوا من الطبقة الوسطى..
    Alışsa iyi olur. Ömrünün büyük kısmı hayal kırıklığı içinde geçecek. Open Subtitles من الافضل ان يعتاد الامر خيبة الأمل ستكون جزءا كبيرا من حياته
    Biliyorum biraz garip ama o, hayatımın büyük bir parçasıydı bilmiyorum, sanki yalnız hissediyorum. Open Subtitles أن أعرف أنها كانت غريبة نوعا ما و لكنها كانت جزءا كبيرا من حياتي أنا لا أعرف أنا أشعر بالوحدة
    Bence televizyonlar, bütün cinayetlerde büyük rol oynuyor. Open Subtitles أعتقد تلفزيون يلعب جزءا كبيرا في كلتا من حياة هؤلاء القتلة.
    Alışsa iyi olur. Ömrünün büyük kısmı hayal kırıklığı içinde geçecek. Open Subtitles من الافضل ان يعتاد الامر خيبة الأمل ستكون جزءا كبيرا من حياته
    Lord'um, kuzeyin büyük bir bölümünde, Majesteleri'ne karşı, ani bir ayaklanma çıktığını haber vermek için geldik. Open Subtitles ايها اللورد , لقد جئنا هنا لنقول لك أن جزءا كبيرا من الشمال
    Onun büyük, çok büyük bir rolü oldu benim... bugünkü benim üzerimde. Open Subtitles لعبت دورا كبيرا، جزءا كبيرا جدا في في لي اليوم.
    O kelimeler büyük ölçüde hayatımı motive eden şeylerdi. Open Subtitles كانت هذه الكلمات جزءا كبيرا مما حفز حياتي
    Annesi, artık hayatının büyük kısmında olmayacağı için de senin olman, çok şey ifade eder. Open Subtitles ومنذ قد لا تكون والدته جزءا كبيرا من حياته بعد الآن، و ذلك يعني الكثير إذا كنتم.
    Tam bir koloni aslında. Ve Walter'ın gaz iletim sistemi büyük rol oynayabilir. Demek o yüzden dışarıda bir haber minibüsü var. Open Subtitles ،مستعمرة بالكامل في الواقع وخانق والتر قد يلعب جزءا كبيرا لهذا أرى شاحنة الأخبار في الخارج
    Ve maalesef, Molalar California'da ağlara yakalanan balıkların büyük bir çoğunluğu, akıntı ağlarındakilerin neredeyse %26'sı Mola balıklarıdır. TED ولسوء الحظ، أنهم يشكلون جزءا كبيرا من المصيد في كاليفورنيا من قبل -- ما يصل الى 26 في المئة من صافي الانجراف.
    Şöyleki, gerçekten, işlemlerimizin büyük bir kısmı Benjamin'in belirmek zorunda olduğu tüm yerlerde bir ışıklandırma ortamı yaratmaktı, böylece Ben' in kafasını herhangi bir sahneye koyabilirdik ve bu gerçek dünyadaki diğer aktörlerin üzerinde kullanılan ışıklandırmayla birebir örtüşürdü. TED فإن جزءا كبيرا من عملياتنا كان عبارة عن خلق بيئة للإضاءة في كل موقع كان على بنيامين أن يظهر فيه حتى نتمكن من وضع رأس بنيامين في أي مشهد وأن تتطابق تماما مع أي إضاءة مع أي ممثل آخر في العالم الحقيقي.
    Evet, peki, "iste," demeyi unuttun ki bu da kitabın büyük bi bölümü Open Subtitles حسنا, نسيت "أردها" والذي يمثل جزءا كبيرا
    Tabi ki. Savunmamın büyük bir kısmı oydu zaten. Open Subtitles بطبيعة الحال، كان ט جزءا كبيرا من بلدي الدفاع .
    Ve bu yüzden ailesine onun blogunun bir çıktısını aldım – ya da PDF dosyası olarak gönderdim, ve cenaze töreninde herkese dağıttılar bunu, hatta onun mezarı başında bile blogundan bahsedildi çünkü bu onun hayatının çok büyük bir parçasıydı. Bu çok büyük bir olaydı. TED و .. إذن قمت بطباعة .. أو بالأحرى لقد قمت بارسال نسخة PDF من مدونتها لعائلتها، وقد وزعوها في مجلس عزائها، وحتى في إعلان تأبينها، جاءوا على ذكر مدونتها لأنها كانت جزءا كبيرا من حياتها. وهو أمر ضخم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more