"جزئين" - Translation from Arabic to Turkish

• ikiye
• parçası
• bölüm
• parçalı
• kısımdan
• iki parça
• bölümlü
• bölümden

Şimdi, uğraşıp size bir cevap bulmak için dokuz dakikam var, öyleyse şöyle yapayım, cevabı güzelce ikiye böleyim: Birinci kısım: Evet. Sonra ikinci kısım: Hayır.
عندي 9 دقائق فقط لأحاول أن أعطيكم إجابة، لذلك قسّمتها بعناية إلى جزئين: الجزء الأول: نعم، ولاحقًا في الجزء الثاني: لا.

Biz kainat teorisinin ikiye ayrılabileceğini düşünüyorduk. Birincisi, kanunlar.
لقد كنا نعتقد أن نظرية الكون من الممكن تقسيمها إلي جزئين الأول, , وهو القوانين

En az iki parçası var ve her biri ötekine bağlı.
يحتوي على الأقل جزئين و كل واحدة تعتمد على الأخرى

Sınav iki bölüm, her bölüm üç saat sürecek bir saat ara olacak.
الامتحان يتكون من جزئين , كل جزء راح ياخذ ثلاث ساعات. وراح يكون فيه ساعه راحه انت توحي.

İki parçalı bir kalıpla üretildiğini gösteriyor.
وهذا يدل على صدر فيه مع قالب من جزئين.

Çok önemli bir sorum var ve iki kısımdan oluşuyor.
أنا لدي سؤال مهم جدا السؤال مكون من جزئين

Yeni doğmuş bir kelebekte bu tüp iki parça halindedir ki aslında bunlar ağız sisteminin yüksek modifiyeli parçalarıdır.
في الفراشات التي خرجت حديثا, هذا الأنبوب مكون من جزئين وهو في الحقيقة, زوج مطور جدا من اجزاء الفم.

- Hayır, bu... iki bölümlü bir soru.
-كلا، هذا ما يعتبر سؤال من جزئين

Birincisi: PWIP PIP'i sızdıranı bulup öldürmek. İkincisi iki bölümden oluşuyor.
الأولى, أعثر على مسرب "بويب بب" وأقتلهم المهمة الأولى لها جزئين

Bu, harekete geçmek ve varolmak için kendini ikiye bölen bir bünyenin tek dinidir.
انه المعتقد الذي يعتنقه كل كائن واحد هو الذي يقسمه الى جزئين فاعلين و موجودين

Böylece Yash'ın egosu ve Rahul'un inadı aileyi ikiye böldü...
كبرياء ياش وعناد راهول قد فرقا هذه العائلة قسما هذه العائلة إلى جزئين

Beni yeniden terketmeye kalkarsan, seni bir kütük gibi ikiye bölerim!
اتحاول ان تتركني ثانية، قطعتك جزئين مثل السجل

Uzay ve zamanın birbirine hiç dokunmaması gereken iki parçası burada.
جزئين من الزمن و المكان ما كان من المفروض أبدا أن يتلامسا هنا

Özgür irade ve insanın rızası çekirdek programlamamın bir parçası.
الإرادة الحرة والرغبة بالقبول جزئين من برمجتي الأساسية

Bilim ve tıp sadece işimin bir parçası değil.
يعتبر الطب والعلوم جزئين من وظيفتي

Birkaç bölüm daha okumam lazım. Biliyorsun, eğer bu işi alırsan taşınmamız daha da hızlanacak.
ما زال علي قراءة جزئين من الكتاب ،إذا حصلت على الوظيفة فذلك سيسرع

Aslında bu bölüm 2' ye bölünmüş.
فى الواقع هذا المسلسل مكوون من جزئين

Soru iki parçalı;
هذا السؤال ينقسم إلى جزئين.

Sınav, pratik ve teorik olmak üzere iki kısımdan oluşuyor.
، الاختبار سيتضمن جزئين عملي ونظري

Pekala, iki parça plütonik kuark... - ...bir parça sezyum.
حسناً، جزئين من الكواركات الجوفية وجزء واحد من السيزيوم.

Sevgili Anketi iki bölümden oluşuyordu.
استبيان فالنتاين الدولار كان يتم على جزئين