"جزيلاً لك" - Translation from Arabic to Turkish

• - Çok
• teşekkür ederim
• ettiğin için çok

- Çok sağ ol. - Gerisi size emanet öyleyse.
ـ شكراً جزيلاً لك على مُساعدتنا ـ أعتني بها

- Çok sağ olun bayım ama korkarım ki hapse girmek zorundasınız!
شكراً جزيلاً لك, سيدي لكني أخشى أنه عليك الذهاب إلى السجن

- Çok teşekkür ederim, iyiki söyledin.
أوه ، شكراً جزيلاً لك .. أعرف ذلك حسناً ؟

Bu harika fabrikanı gösterdiğin için de teşekkür ederim, dostum.
شكراً جزيلاً لك يا صديقي على عرضك لي مصنعك المذهل

Yani, festivale son vermede yardım ettiğin için çok teşekkürler ama sevgilim var işte ve o...
أعني, شكراً جزيلاً لك لمساعدتنا في إنهاء الإحتفال لكن لديّ حبيب و.. وهو فقط..

- Hoşgeldin, Phillip. - Çok teşekkür ederim.
ـ مرحباً بك مُجدداً ، فيليب ـ شكراً جزيلاً لك

- Çok teşekkür ederim, çok faydalı olur bu.
.شكراً جزيلاً لك سيكون ذلك مفيداً جداً على الرحب والسعة

- Çok... çok teşekkürler. - Rica ederim.
شكراً جزيلاً لك على الرحب والسعة

- Çok teşekkür ederim - Çok teşekkür ederim
شكراً جزيلاً لك شكراً جزيلاً لك

- Gayet iyi görünüyorsun Lotte Hala. - Çok teşekkür ederim.
(إنّكِ تبدينَ بأفّضلِ حال عمّة ( لوتي شُكراً جزيلاً لك -

- Çok teşekkür ederim. - Bana değil, Tanrı'ya teşekkür et.
شكراً جزيلاً لك - لا تشكريني، إشكري الرب -

- Güle güle, tatlı bir kız. Kendine iyi bak. - Çok teşekkür ederim.
. إلى اللقاء يا طفلتي العزيزة ، إنتبهي إلى نفسك - . شكراً جزيلاً لك -

- Tamam, güle güle. Güle güle, tatlım. - Çok teşekkür ederim.
. حسناً إلى اللقاء عزيزتي - . شكراً جزيلاً لك -

- Çok ama çok sağ ol. - Ama yardımcı olamam.
شكراً جزيلاً لك - ولكن لا يمكننى مساعدتك -

- Çok teşekkür ederim. - Elimizden geleni yapıyoruz.
، شكراً جزيلاً لك . سنفعل مابوسعنا

- Çok teşekkür ederim. - Hayır, hayır.
شكراً جزيلاً لك أوه لا لا لا لا

- Bakın, filminize bayılıyorum. - Çok teşekkür ederim, gerçekten.
لقد أحببت فيلمك شكراً جزيلاً لك

Çok teşekkürler. NA: Ben teşekkür ederim.
شكرًا جزيلاً لكِ. نوريكو: شكرًا جزيلاً لك.

CA: Larry Brilliant, çok teşekkür ederim.
كريس أندرسون: لاري بريليانت، شكراً جزيلاً لك.

Chris Anderson: Çok teşekkür ederim sayın Başbakan. Gercekten çok etkiliyeci ve ilham vericiydi.
كريس آندرسون : شكراً جزيلاً لك سيدي رئيس الوزراء، كان هذا رائعاً، و ملهماً للغاية.

Lee, bizi evine alıp kabul ettiğin için çok teşekkürler.
(لي) شكراً جزيلاً لك لسماحك لنا بهذه الزيارة

Bana yardım ettiğin için çok teşekkür ederim.
شكراً جزيلاً لك على مساعدتي.