"جسراً" - Translation from Arabic to Turkish

    • köprü
        
    • köprüyü
        
    • köprüye
        
    • köprünün
        
    köprü inşa eder gibisiniz. Bunu kızına anlattın mı peki? Open Subtitles يبدو الأمر و كأنك تبني جسراً هل أخبرت ابنتك ؟
    Bilirsiniz, eski köprünün yanına yeni bir köprü yapmak gibidir ve Open Subtitles بدا الامر وكانك تبني جسراً جديداً على جسر قديم ثم تقول
    Çelik ızgara üzerinde araba lastiği olabilir, belki de bir köprü. Open Subtitles يمكن أن تكون عجلات سيارة على شبكة فولاذية ربما يكون جسراً
    En azından bir köprüyü 2 kere geçmeyen bir yol olamazdı. Open Subtitles لا يمكن وجود مسار لا يقطع على الأقل جسراً واحداً مرتين.
    Efendim geçen sefer sizinle birlikte koskoca bir çelik köprüyü takas ettik. Open Subtitles حسناً يا سيّدي، تبادلنا آخر مرّة جسراً فولاذياً وأنت على متنه
    Bir taş köprüye dönüşmek ve 500 yıl boyunca rüzgar ve yağmura dayanmak istiyorum. Open Subtitles إنني ساُصبح جسراً حجرياً و أتحمل الريح و المطر لمدة 500 عام
    Ayrıca Kuzey Kore ve dış dünyadaki insanlar arasında bir köprü görevi görebiliriz. TED يمكننا أيضاً أن نشكل جسراً بين الشعب في كوريا الشمالية وبقية العالم،
    İrlandalı dev, denize çok sayıda kaya fırlatarak İskoçya kıyısına köprü görevi görecek olan taşları yarattı. TED فألقى العملاق الإيرلندي ما يكفي من الصخور في البحر ليصنع جسراً من الحجارة يصل للساحل الاسكتلندي.
    Kwai gibi akıntılı bir nehir üzerine hiç köprü inşa ettiniz mi? Open Subtitles هل شيدت جسراً من قبل عبر نهر مثل نهر كواي
    Merak etmeyin Maui'de de böyle bir köprü görmüştüm Open Subtitles لا تَقْلقُي عزيزتي إجتزت جسراً مماثلاً في ماواي
    Ona göre, demiryolu ve köprü yapımları kültürler arası bir köprü oluşturmak için değildi. Open Subtitles كان إعادة بناء سكك الحديد والطرقات ، بالنسبة لها لا يمثل جسراً بين الحضارات
    Ama aynı zamanda bir arterle ven arasında bir köprü oluşturdu. Open Subtitles لكنها أيضاً صنع جسراً بين الوريد و العرق
    Temel kayaları biz oluşturduk, ama ismimizi verdikleri tek bir köprü veya sokak yok. Open Subtitles لقد نحتنا حجر الأساس الذي تقف عليه الآن ورغم ذلك لا يوجد جسراً أو زقاق أو خندق يحمل اسمنا ..
    Ama seçmenlerim hâlâ "Bana köprü ver, savaş alanı değil" diyor. Open Subtitles ...هذا لا يغير واقع أن ناخبي يطلبون جسراً لا منطقة حرب...
    Ama bu sorumluluğu üstlenerek ve bu zamana kadar yaptığın işlerle, daha eski ve geleneksel bir toplum ile şu an gazetede yarattığın arasında bir köprü haline geldin. TED الآن ومع الاخذ بعين الاعتبار مسؤوليتك ومايتوجب عليكي القيام به لكي تكوني جسراً بين التقاليد الاجتماعية القديمة وبين تلك التقاليد الجديدة التي تقودينها في الصحيفة
    Onu resim yaparken seyrederken, babam bana sanatın süsle ilgili olmadığını, aksine fikirleri iletmek için farklı bir yol olduğunu ve aslında bilgi ve içgörü dünyalarına köprü olacak bir şey olduğunu anlatmıştı. TED كما شاهدته يرسم، أبي علمني أن هذا الفن لا يتمحور حول قدرتك على الزخرفة لكنه كان طريقة مختلفة لتواصل الأفكار، وفي الواقع طريقة قد تقيم جسراً بين عالمي المعرفة والبصيرة.
    Dolayısıyla bir pediatrist çıkıp jüriye "köprü nasıl kurulur biliyorum. TED لذا لو جاء طبيب الأطفال وقال لهيئة المحلفين، " أنا أعرف كيف أبني جسراً. لقد بنيت واحداً اسفل الطريق.
    köprüyü geçtiğiniz zaman, eski hayatınızın bittiğini bildiğiniz anlar. Open Subtitles تعلم فيها أنك عبرت جسراً و أن حياتك القديمه إنتهت
    Bir köprüyü, birkaç kimyasal tesisi bombalamak için mi? Open Subtitles لكي نفجر جسراً واحداً و بضع مصانع كيميائية ؟
    Sadece sevgi sana ışıktan köprüyü yaptırabilir. Open Subtitles ♪ الحب وحده يبني جسراً من الضوء ♪
    "500 yıllık bir köprüye dönüp, rüzgar ve yağmura katlanırdım" ne demek? Open Subtitles ماذا تعني جملة ساُصبح جسراً لمدة 500 عام و أتحمل الريح و المطر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more