Ancak tam doğru açı ile gelirseniz ve tam olarak doğru hızla gelirseniz, birbirleriyle çarpışmak yerine bir nesne diğerini sapan gibi uzağa doğru fırlatabilir. | Open Subtitles | لكن لو اقتربتم من الزاوية المناسبة وبالسرعة المناسبة، فبدل التصادم يستطيع جسيمٌ أن يدفع الآخر بعيدًا |
4,5 milyar yıl yaşında bir nesne karanlıklardan çıkar. | Open Subtitles | جسيمٌ بعمر 4.5 بليون عام ينبثق من الظلام |
10 ya da 20 mil uzunluğunda olabilecek bir nesne yüzlerce belki de binlerce ton kaya ve buzu yolculuğu esnasında kaybetti. | Open Subtitles | جسيمٌ ربما بعرض عشرة أو عشرين ميلاً فقد مئات وربما آلاف الأطنان من الصخور والجليد في رحلته |
Her bir kaç haftada bir uzaydan savrulan dev bir nesne Dünya gezegeninin büyük bir kısmını oyuyor. | Open Subtitles | كل بضعة أسابيع، يندفع جسيمٌ عملاق من الفضاء الخارجي يجتزّ قطعة كبيرة من كوكب الأرض |
Bizim ve onların arasında yer alan muazzam bir nesne var. | Open Subtitles | جسيمٌ ضخمٌ بيننا وبينها |