açgözlülükleri onları yanılttı. | Open Subtitles | جشعهم الكبير جعلهم ينضمون الى هذا المسار |
- Kendini değersiz hissetmeni sağlamaya uğraşıyorlar, Ellen May. - Hayır. Mükemmel, özel bir insan olmadığına değersiz olduğuna inandırıyorlar ve bunu kendi korkuları ve açgözlülükleri yüzünden yapıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحاولون خزيك , وإخجالك بالإعتقاد أنك أقل من مخلوق مميز جميل , ويفعلون ذلك جراء جشعهم التام |
En çok değer verdikleri şeylere ihanet etmeleri için açgözlülüklerini, korkularını ya da öfkelerini kullanırsınız. | Open Subtitles | يمكنك استغلال جشعهم ، خوفهم أو غضبهم لجعل الخيانة الأكثر قيمة |
En çok değer verdikleri şeylere ihanet etmeleri için açgözlülüklerini, korkularını ya da öfkelerini kullanırsınız. | Open Subtitles | يمكنك استغلال جشعهم ، خوفهم أو غضبهم لجعل الخيانة الأكثر قيمة |
Parlak bir denizci olan Cook'un mütevazi bir geçmişi vardı ve maddi açgözlülüğü olmayan yerlilere çok hayran kaldı. | Open Subtitles | كان "كوك" ملاحاً رائعا وقد جاء من خلفية متواضعة ولقد أُعجب بشدة بالسكان بسبب عدم جشعهم تجاه المواد الخام |
Onları suçluyorum, onları... teknolojiye karşı aç gözlülükleri yüzünden suçluyorum. | Open Subtitles | أنا ألومهم على جشعهم الامتناهي للتقنية أنا ألوم الحكومة |
İnsanlar açgözlülükleri yüzünden hapsi boyluyor. | Open Subtitles | أولئك الأشخاص سيدخلون السجن .بسبب جشعهم |
açgözlülükleri onlara cesaret veriyor. | Open Subtitles | جشعهم يجعلهم يستأسدون |
Ama onların açgözlülüğü kadar yıkıcı bir melek yoktur. | Open Subtitles | و لكن ليس هناك ملاك مدمر اكثر من جشعهم |
Onların bu açgözlülüğü hepsini hapse sokacak. | Open Subtitles | والأن جشعهم سيضعهم بالسجن |
Onları suçluyorum, onları teknolojiye karşı aç gözlülükleri yüzünden suçluyorum. | Open Subtitles | أنا ألومهم على جشعهم الامتناهي للتقنية أنا ألوم الحكومة |
Aç gözlülükleri anlamsız. | Open Subtitles | جشعهم غير مُرضي، |