"جعلتنى" - Translation from Arabic to Turkish

• sağladı
• sağladın
• yüzünden
• ettin

Evet, enerjimi ortaya çıkarıp seçeneklerimi daha net görmemi sağladı ama bütün payeyi buna vermek de biraz fazla olur.
صحيح أنها جعلتنى أخرج طاقاتى لأرى خياراتى بشكل واضح ولكن كل ذلك لا يستحقه هؤلاء

Gördüğüm garip rüya inancımı sorgulamamı sağladı Tanrı'yı sorgulamamı sağladı.
لقد راودتنى أحلام غريبة أستجوبت إيمانى جعلتنى أستجوب الإله

Onsuz bir dünya fikrine her ne kadar bayılsam da Dan ile Blair'in fotoğrafları, sorunları yaratanın sırlar olmadığını fark etmemi sağladı.
بقدر حبى لفكرة العالم بدونها صور " دان " و " بلير " جعلتنى ادرك انه ليست الاسرار هى ما تسبب المشاكل

Bunun olacağını biliyordun, değil mi? Sana güvenmemi sağladın!
أنت كنت تعلم أن هذا سيحدث أنت جعلتنى أثق بك

Zoe Hart, dünyamı alt üst ettin ama daha iyi bir adam olmamı sağladın.
زوى هارت لقد قلبت عالمى رأساً على عقب و لكنك جعلتنى رجلاً أفضل

Senin yüzünden kafam iyi biliyorsun değil mi?
إنها غلطتك لأنك جعلتنى أنسطل تماما أليس كذلك؟

Önce kafamı iyi ettin sonra da beni kaçıklarla dolu bu yere getirdin.
لقد جعلتنى مسطولا و جلبتنى إلى مكان ملئ بالحمقى

Sinirlerimi gevşetti, deliksiz uyumamı sağladı.
هدأت من أعصابى .. جعلتنى أنام بعمق

Yarım yaşadığımı görmemi sağladı.
لقد جعلتنى ان ألاحظ إنى نصف رجل حى

Bunca yıldır çalışmamı sağladı.
فى التى جعلتنى اعمل كل هذه السنوات

Ama sadece daha fazla öğrenmek istememi sağladı.
لكنها جعلتنى أرغب فى معرفة المزيد .

Çok önemli bir şeyi anlamamı sağladı.
لقد جعلتنى ألاحظ أمراً هاماً

Sana hazır olduğumun farkına varmamı sağladı.
لقد جعلتنى أدرك أننى لك

Devam etmemi sen sağladın. Sen gidersen, hiçbirşey olacağım.
أنت جعلتنى أصمد إذا مت فلن يبقى لى شئ

Onların kusurlarını görmemi sağladın Louis.
لقد جعلتنى أرى أخطائهم لويس ؟

Liseye geçene kadar obez bebek gibiydim bunlar yüzünden.
هذه الأشياء جعلتنى سمينة إلى أن وصلت للمدرسة الثانوية

Senin yüzünden son mendilimi kullandım.
لقد جعلتنى استخدم اخر ورق تواليت عندى

Tanrım, Cohen. Senin yüzünden karıştırdım.
ياألهى لقد جعلتنى أفقد السيطرة.

Beni gerçekten bazı şeyleri düşünmeye sevk ettin.
لقد جعلتنى حقا أفكر في هذه الأشياء