Beni güldürüyorsun. Benim daha iyi bir bilim insanı olmamı sağlıyorsun. Beni delirtiyorsun. | Open Subtitles | جعلتني أضحك, جعلتني عالم أفضل وقدتني للجنون |
Nereye gidiyoruz anlamıyorum, arabamı düzeltiyorsun... - ...Beni güldürüyorsun, sonrasında ise... - Hayır. | Open Subtitles | لقد سحبتني من العدم ، وشغلت سيارتي ...و جعلتني أضحك و الشيء المقبل الذي أدري به |
Hay anasını, Beni güldürüyorsun. | Open Subtitles | تباً جعلتني أضحك |
Böylece bu, gözden düşmüş yer, yapıcı bir yere dönüştü ve insanların umutları ve hayalleri beni güldürdü, ağlattı ve zor zamanlarımda telkin etti. | TED | وبالتالي فهذا الفضاء المهمل صار بَنَّاءً، وآمال الناس وأحلامهم جعلتني أضحك بصوت عال، وأبكي، وقد واستني خلال أوقاتي الصعبة. |
Beni fazlasıyla güldürdü. | Open Subtitles | جعلتني أضحك من كلّ قلبي |
Evet, sözleşmeler. Beni güldürdün dostum. | Open Subtitles | أجل، اتفاق عدم الإفشاء جعلتني أضحك بشدة يا رجل |
- Beni güldürüyorsun, Turkelton. 8'de gel. | Open Subtitles | جعلتني أضحك يا (توركلتون). |
Beni fazlasıyla güldürdü doğrusu. | Open Subtitles | جعلتني أضحك من كلّ قلبي |
Bunun yerine, Leslie beni güldürdü. | Open Subtitles | عوضا عن ذلك (ليسلي) جعلتني أضحك |
Beni güldürdün. | Open Subtitles | لقد جعلتني أضحك |
Richard, Beni güldürdün. | Open Subtitles | ريتشارد) أنت الذي جعلتني أضحك) |
Beni güldürdün. Dans ettirdin. | Open Subtitles | "جعلتني أضحك وأرقص" |