"جعلوا" - Translation from Arabic to Turkish

• yaptılar
• yapmışlar
• Onlar
• ettiler
• yaptıkları
• sağladılar
• getirdiler
• gösterdiler
• göstermişler
• sağlamışlar

Bu hödüğü lord yaptılar! Tek ihtiyacımız olan şey buydu.
لقد جعلوا من شخص جاهل أميراً عليهم هل سمعت القائد؟

''Khmer Rouge'' Kamboçya'da köleliğe son vermeye çalıştı fakat bunu yapmak için herkesi bir şekilde köle yaptılar.
أراد الخمير الحمر إنهاء العبودية بكمبوديا ولكنهم جعلوا من الكل عبيداً لأجل مرادهم

Kenya'yı bilişimde teknolojisinde ünlü yaptılar.
فقد جعلوا كينيا مشهورة بتكنولوجيا المعلومات.

Sırtlan kakasını nasıl bu kadar yuvarlak yapmışlar acaba?
كيف جعلوا فضلات حيوان الهايينا مدورة بهذا الشكل؟

Şimdi, Onlar yeni bir dünya aramak için uygarlığın yarsını gönderdiler. Haftada 21 milyar oyun saatini bulduğum yer burası.
الآن، لقد جعلوا نصف الحضارة تذهب للبحث عن عالم جديد. ومن هنا حصلت على ٢١ بليون ساعة أسبوعيا من اللعب.

Böylece insanlar onun önünde eğildi ve muhteşem savaşçıyı kralları ilan ettiler!
و عندها الناس ركعوا و جعلوا المحارب العظيم ملكهم

Bunların hepsi daha güvenli olduğunu ve yaptıkları daha fazla para verdi.
كانوا أكثر ثقة جميع وأعطى المزيد من المال جعلوا.

Onu öldürdüler ve intihar gibi görünmesini sağladılar.
وقتلوه ، جعلوا الأمر يبدوا وكأنهُ إنتحاراً.

Takipçilerimiz en sonunda Mushkin'i getirdiler, evlere girip yeni baştan dekore eden şu Georgetown teröristini.
في نهاية المطاف متحرونا جعلوا من جورجتاون ارهابية من يخترق بيوت الناس يقلد في النهاية وساماً

Kaçırılışımı kendim ayarlamışım gibi gösterdiler.
جعلوا الأمر يبدو كأنني رتبت لإختطافي الخاص

Kitapta seksi büyüklerin yapmak zorunda oldukları için yapılan bir şey olarak göstermişler.
لقد جعلوا الأمر يبدو و كأن الجنس أمر يمارسه الراشدين

Seni kahraman yaptılar. Şimdi de seni şehitlik mertebesine mi yükseltsinler?
لقد جعلوا منك بطلا فهل يغامرون بجعلك شهيدا؟

Chelmno'da yeni öldürme operasyonları için gaz kamyonları merkezi yaptılar.
جعلوا شاحنات الغاز أساساً لعمليات "القتل الجديدة هنا في "هيلمنوه

Ailemle beraber Avrupa'dan o kadar yol geldim, ve beni Başkan Yardımcısı yaptılar.
لقد اتيت كل الطريق هناك من أوروبا ونقلت عائلتي. لقد جعلوا مني شخصا مهما

Sen çok daha zekiysen neden kötü adamı senin patronun yaptılar? Muhteşem soru.
لماذا جعلوا الرجل السيء رئيسك بينما أنت أذكى بكثير؟

Benim teknik ekipler odayı kale gibi yaptılar.
لي زملائي في الفريق المتطور جعلوا تلك الغرفه مثل الحصن

Önce arabaları küçülttüler, şimdi de turşuları turuncu yaptılar.
اولا استطاعوا تصغير السيارات والآن جعلوا المخلل لونه برتقالي

Bedava yemeği kötü yapmışlar. Bu heriflerin amına koyayım.
لقد جعلوا سمعة الطعام المجاني سيئة، تباً لهؤلاء الشباب.

mutlu aileyi de diğerleri gibi yapmışlar.
. جعلوا العائله السعيدة تنقلب على بعضها

Onlar hedeflerini, birbirini tanımayan insanlar arasında uzun süren pozitif tecrübe ve ilişkiler kurmak olarak belirlemişler.
حسنا، لقد جعلوا هدفهم أن يصنعوا تجارب إيجابية دائمة وعلاقات بين الناس الذين لم يتقابلوا من قبل أبداً

İşin sorumlusu olduğumu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ifade ettiler.
الأمر وما فيه، إنهم جعلوا الأمر واضح بأننى من فعل هذا.

Eğer yaptıkları cihaz çalışırsa onlara bilgi verebiliriz.
اذا جعلوا الجهاز يعمل بامكاننا مشاركة المعلومات معهم

Peki ya sahte paranın kasadan kaybolmasını nasıl sağladılar?
إذًا كيف جعلوا النقود الزائفة تختفي من القبو؟ ما الخدعة؟

Beni tanıştırmak için arkadaşlarını getirdiler ve beni bir gay topluluğunun içinde konuşuyor hale getirdiler.
إنهم يحضرون أصدقائهم للقائي و لقد جعلوا مني حديث مجتمع الشواذ

Aşırı dozdan ölmüş gibi gösterdiler.
جعلوا الأمر يبدو وكأنها ماتت جراء جرعة مفرطة من العقاقير

Omar hakkındaki gerçek ise birkaç tane polis, New York çocukları öldürmüş gibi göstermişler.
أن أفرادًا من الشرطة جعلوا الأمر يبدو أن النيويوركييّن قتلوه

Herkesin, ormandan, ağaçlardan ve çevresindeki kuşlardan, korkmalarını sağlamışlar ve böylece kimse köylerine girmeye cesaret edemezdi.
جعلوا الجميع يخافون الغابات والاشجار والطيور والحيوانات من حولهم بحث لن تجرؤ على القرب من قريتهم