Majestelerinin ihsan ettiği bir buçuk gine ikramiyeyi... üniformaları, silahları ve askeri teçhizatı hemen alacaklar. | Open Subtitles | مكافأة جلالتة المكلية التي هي عبارة عن جنيهاً ونصف بملابس كاملة وأسلحة ومؤن |
Majestelerinin yüce izniyle, güzel Leydisinin ismini... kendininkine eklemişti. | Open Subtitles | وبعد حصولة على رخصة من جلالتة لكي يضيف إسم سيدتة المحبوبة إلية |
Bu asilzade Majestelerinin Kabinesindeki centilmenlerden biridir. | Open Subtitles | حسناً، هذا الرجل النبيل كان من أحد السادة المحترمين المقربين من جلالتة |
Majesteleri'nin, uzun ve kutsal hükümranlığı ile, sağlığı için dua edelim. | Open Subtitles | لندعو من أجل بركة جلالتة وعهده الطويل ومن أجل سلامة صحته |
Sonuç olarak, Majesteleri'nin krallığındaki tüm lüteryan ve protestanları yakalamaya başlamamamız için hiçbir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | حسنا, ونتيجة لذلك , لا أرى سببا في أننا لا ينبغي أن نبدأ مطاردة جميع اللوثريين والانجيليين في مملكة جلالتة |
"çeşitli Avrupa saraylarında Majestelerinin temsilcisiydi. | Open Subtitles | "ممثل جلالتة في العديد من المحاكم الأوروبية" |
Majestelerinin filosundaki savaş gemileri hazırlandı. | Open Subtitles | والسفن الحربية لأسطول جلالتة قيد الشروط |
Aksi takdirde, Majesteleri'nin hayatından endişe ediyoruz. | Open Subtitles | ..وإلا إننا نخشى على حياة جلالتة |
Majesteleri'nin böyle bir zamanda burada olmaması... | Open Subtitles | ليس بوجود جلالتة هنـا |