O yüzden, buraya getirdiler. Tüm gece boyunca, tuvalette kustu. | Open Subtitles | لذا جلبوه إلى هنا وظل في المرحاض يتقيأ طوال الليل |
Vardiya değişiminden hemen sonra getirdiler. | Open Subtitles | لقد جلبوه مباشرةً بعد تغير النوبات |
Buraya, bize getirdiler. | Open Subtitles | بلا هوية جلبوه لنا هنا |
Adamı Sarasota'ya getirmişler ama benim haberim olmadı. | Open Subtitles | جلبوه إلى (ساراسوتا) ولم أسمع أي شيء منهم |
Farraldo duruşması için getirmişler. | Open Subtitles | لقد جلبوه لأجل محاكمة (فرالدو) |
Daha çok beni buraya getirdikleri bir uzmanım. | Open Subtitles | أنا أشبه باختصاصي جلبوه هذا اليوم |
Hayatını kurtardıktan sonra buraya getirdikleri. | Open Subtitles | ذلك الذي جلبوه هنا بعد ان انقذت حياته |
Farraldo duruşması için getirmişlerdir belki. | Open Subtitles | -لعلّهم جلبوه لمحاكمة (فرالدو ) |
Ben veteriner hekimiyim, onu bana getirdiler Carlie kaybolmadan birkaç ay önce. | Open Subtitles | لقد جلبوه لى- بعد شهور قليله من إختفاء- (كارلى) |
Onu itfaiye istasyonuna getirdiler. | Open Subtitles | جلبوه إلى محطة الإطفاء |
Bilim projem için bana hediye olarak getirdiler. | Open Subtitles | عطلة أهلي في " تشيلي " جلبوه لي كهدية |
Dört arabayla getirdiler. | Open Subtitles | جلبوه بسيارة جيب |
Tom batıdayken bayıldığında, ameliyat için onu buraya getirdiler. | Open Subtitles | عندما إنهار (توم) في الغرب لقد جلبوه هنا من أجل العملية الجراحية |
Farraldo duruşması için getirmişler. | Open Subtitles | لقد جلبوه لأجل محاكمة (فرالدو) |
Buraya getirmişler. | Open Subtitles | جلبوه إلى هنا. |
- Buraya getirdikleri tek böcek bu gibi görünüyor. | Open Subtitles | -دعنا نأمل بأنه البق الوحيد الذي جلبوه |
Farraldo duruşması için getirmişlerdir belki. | Open Subtitles | -لعلّهم جلبوه لمحاكمة (فرالدو ) |