"جلب هذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bunu
        
    • bu
        
    Tamam, Bunu sen istedin. Bundan zevk alacağım. Open Subtitles حسناً ، أنت من جلب هذا على نفسك ساستمتع بهذا
    Bunu basına yayma konusunu tekrar düşüneceğim. Open Subtitles أنا أعيد النظر في بجدية جلب هذا إلى أجهزة الإعلام.
    En eskilerden, en sevilenlerdendir. Bunu neden yaptı anlayamadım. Open Subtitles مستقرة، محبوبة بشكل جيد لا أستطيع أن أتخيل ما جلب هذا
    Eğer bu müşteriyi bağlarsam o ofisi garanti ben açarım. Open Subtitles إن إستطعت جلب هذا العميل لصالحنا وحدي، سأكون ذلك الشخص
    bu tutumun yüzünden bu durumdayız. Open Subtitles إنه ذلك التصرف الذي على الأرجح جلب هذا بالمقام الأول
    Ajan Davis Bunu getirdi. Open Subtitles الوكيل دافيسجست جلب هذا إلى إنتباهي. أنت تريد توضيح ذلك؟
    "Sakin ol! Bunu kendisi istedi." Open Subtitles عليكي أن تتمالكي نفسك فهو من جلب هذا لنفسه
    Ama Bunu geri almak bizim görevimiz, yani içinde hazine olmalı. Open Subtitles لكن جلب هذا الصندوق معنا هي مهمتنا, لهذا فقد يحتوي على كنز بداخله
    Ve Bunu söylediğime inanmayacaksın ama onu bana gerçekten pantolonun getirdiğini düşünüyorum. Open Subtitles ولا أظن بأنك ستصدقين هذا لكنني أظن أن البنطال قد جلب هذا لي
    Arsenio Hall* için Bunu bulan adam bizim talk şovumuz için özel bir kol hareket bulmak istiyor. Open Subtitles الشخص الذي جلب هذا الشيء للوجود يريد تصميم شعار لبرنامجنا للدردشة
    Bunu buraya getirmek çok zor olmuştur. Open Subtitles تكبدتم عناء كبير لأجل جلب هذا الشيء لهنا
    Sizi hazırlıksız yakaladığım için üzgünüm ama Dr. Reynolds benden Bunu almamı istedi. Open Subtitles أنا آسف للقبض عليك على حين غرة ولكن الدكتورة رينولدز طلبت مني جلب هذا
    Sana hiç acımıyorum. Bunu kendin yaptın. Open Subtitles إني لا أشفق عليكِ أنتِ من جلب هذا لنفسكِ
    Bunu bana vererek çok büyük bir risk alıyorsun. Open Subtitles كنت تتناولين كبيرة جدا مخاطر جلب هذا بالنسبة لي.
    Kardeşimi Bunu kendisi için yaptığını bilecek kadar tanıyorum. Open Subtitles أعرف أخي كفاية وأعلم أنه جلب هذا على نفسه.
    Ve şu Maya tanrısı bu aygıtı o tapınağa getirmiş, öyle mi? Open Subtitles وهذا الإله المايا جلب هذا الجهاز لهذا المعبد؟
    Bizi bu duruma getiren asıl neden senin bu tip tavırların. Open Subtitles إنه ذلك التصرف الذي على الأرجح جلب هذا بالمقام الأول
    bu şeyden sıkıldım. Open Subtitles لست أنا من جلب هذا الشيء على متن السفينة
    - bu enerjimizi evde de sürdürmeliyiz. Open Subtitles وأظن أنه علينا جلب هذا الحيوية معنا للمنزل
    bu daha iyi. Rose, içeride misafirimiz var.Bana bir iyilik yapıp limonatayı götürür müsün? Open Subtitles روز لدينا ضيف في الصالة هل يمكنك جلب هذا الليمون وسأجلب كوبا
    Buradaki bu güneş kreminin sorumlusu kimmiş bakalım? Open Subtitles مَن المسئول عن جلب هذا الدهان المُـسمر هنا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more