"جلسة علاج" - Translation from Arabic to Turkish

    • terapi
        
    • terapiye
        
    • terapisinde
        
    • terapisi seansı
        
    Ben, onunla terapi seansında buluşacağız. Open Subtitles .سأقابلهاعندالـ . جلسة علاج علاج الأزواج
    Bunu cevaplamayacağım. Bu terapi görüşmesi değil. Open Subtitles لن أُجاوب على هذا السؤال هذه ليست جلسة علاج
    Şu an bir terapi seansına girmesi gerekiyordu. Open Subtitles رئيسي هو السيد على النقالة يفترض له ان يتلقى جلسة علاج الأن
    Aslında, terapiye gitmeseydim vallahi yapmazdım. Open Subtitles ما كنت لأتردد لو ما عندي جلسة علاج
    Mark, özürlülerin gittiği bir grup terapiye katılıyor. Open Subtitles مارك) في جلسة علاج جماعي) لمتحدي الإعاقة
    Şimdi bir grup terapisinde kocamın müşterileriyle beraber. Open Subtitles إنها في جلسة علاج نفسي الآن لعُملاء زوجي
    Bu bir seks terapisi seansı değil. Open Subtitles هذه ليست جلسة علاج جنسي
    Bu terapi mi yoksa destek grubu toplantısı mı? Open Subtitles أهذه جلسة علاج نفسي أو جلسة مجموعة مؤازرة؟
    Çevirdiğin gösteri sayesinde yemeği terapi seansına dönüştürdü. Open Subtitles شكرا لك على حيلتك السخيفة ستحول العشاء الى جلسة علاج نفسى
    Bu terapi seansımızı kısa kesmekten nefret ediyorum ama sizin aksinize benim bugün gitmem gereken başka yerler var. Open Subtitles حسنٌ يا فتَيان، إنّي مضطرّ لجعلها جلسة علاج موجزة. فأنا بعكسما لديّ أماكن أخرى لأتواجد فيها اليوم.
    Aile terapi seansı istemediğimi söylemiştim ona. Open Subtitles وأخبرته بأنني غير مهتم في جلسة علاج عائلي
    Eski usul terapi seansı. - Kalkın. Open Subtitles جلسة علاج على الطراز القديم، أنهض هيّا بنا، سوف ننهي هذا بجولة واحدة.
    14-16 arası terapi ya da hayat becerileri, rahatlama farkındalık, yemek yapma gibi başka uğraşlar. Open Subtitles من الثانية إلى الرابعة، جلسة علاج أو ممارسة نشاط أخر مثل المهارات الحياتية، أو الاسترخاء الوعي الذاتي، أو الطهي.
    Annemle olan terapi seanslarımızdan birini hatırlıyorum, birbirimize bağırıyorduk ve o "Neden Teagan gibi olamıyorsun?" diye ağzından kaçırdı. Open Subtitles أتذكر جلسة علاج مبكرة مع والدتي حيث كنا نصرخ على بعضنا البعض إلى أن قالت بدون تفكير لماذا لا يمكنك أن تكوني مثل تيغان ؟
    Mesela bir arkadaşım yemek aramı bedava terapi için kullanıp teşekkür etmemesi gibi. Open Subtitles على سبيل المثال ، عندما يستغل صديق وقت إستراحتك لتناول الغداء ليحصل على جلسة علاج مجانية ولا يشكركِ على ذلك
    Peter, tımarhanede değil, terapi seansındaydım. Open Subtitles كنت في جلسة علاج وليس مستشفى للمجانين
    Bugün terapiye gidecek misin? Open Subtitles ــ هل لديك جلسة علاج اليوم؟
    - Grup terapisinde değiliz. Tamam mı? Open Subtitles -هذه ليست جلسة علاج جماعية .
    Pekala, bunun Dr. Shaw'ın hastaları için üzüntü terapisi seansı olması gerekiyordu. Open Subtitles حسناً ، من المُفترض أن تكون هذه جلسة علاج نفسي لمُعالجة الحزن (لمرضى الطبيب (شو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more