O kadın az daha beynimden oturma odasına duvar kağıdı yapacaktı. | Open Subtitles | مرحباً ؟ المرأة كانت على وشك أن تصبغ غرفة جلوسها بدماغي |
oturma odasındaki şöminede bir tomar mektup yakmıştı ve hâlâ dumanları tütüyordu. | Open Subtitles | كانت هناك كومة رسائل فى مدفاة غرفة جلوسها مازالت تحترق |
Herhalde başımı oturma odasına asar! | Open Subtitles | على الأرجح انها سَتُعلّقُ رأسي في غرفةِ جلوسها! |
Sanki çatlak bir fahişeye, götünü sikimin üstüne oturma ayrıcalığını göstereceğim? | Open Subtitles | ...كما لو كنت سأسمح لحقير مثل هذا ! إمتياز جلوسها عليّ |
Peki oturma odasında yetiştirdiği Hint kenevirlerini görmediniz mi? | Open Subtitles | ألم تلاحظ نبات " الماريوانا" الذي ينمو في غرفة جلوسها ؟ |
oturma odasına giderken görmüştüm. Çağırayım mı? | Open Subtitles | رأيتها تذهب إلى غرفة جلوسها هل أجلبها؟ |
oturma odasında film izlerdik. | Open Subtitles | لنشاهد فلم في غرفة جلوسها. |
- Bayan Hughes oturma odasında. | Open Subtitles | -السيدة (هيوز) في غرفة جلوسها |