"جملة واحدة" - Translation from Arabic to Turkish

• bir cümle
• aynı cümlede
• tek cümlede
• Tek cümlelik
• tek bir cümleyle
• tek cümle
• bir cümlenin
• kuramını bir cümleyle

Üzgünüm ama, sadece bir cümle sonra marketi 1850 model, balina yağı ile falan çalışan bir çamaşırhaneye çevirelim diyeceğini biliyorum.
اسفه, لكن فهمت جملة واحدة فقط مما قلته من حيث قلت لي بأنك تريد تحويل المتجر إلى مغسلة من عام 1850

Romanımı bir ay içinde bitirmem lazım ama daha sadece bir cümle yazabildim.
روايتي يجب أن تخرج خلال شهر إلا أنني كتبت جملة واحدة.

Daha önce "eğlenceli", "arkadaşlar" ve "parti" kelimelerini aynı cümlede kullandığını hiç duymamıştım.
لم أسمعك أبداً تستخدم الكلمات ممتع, أصدقاء , حفلة كلها في جملة واحدة

İnsan hakları ve oyundan aynı cümlede bahsetmenin garip olduğunu biliyorum. Ama önemli olmasının nedeni şu,
أعلم أنه من الغريب التحدث عن اللعب وحقوق الإنسان في جملة واحدة ولكن إليكم لم هي مهمة.

Yank'a boynuzlu, Regina'ya fahişe sana zavallı adam, kocasına görgüsüz, bana aptal dedi, hem de tek cümlede.
وبأنك سيء الحظ ,وأن زوجها وقح, و أنني بلهاء, كل هذا في جملة واحدة

Sanırım size Tek cümlelik dileğimi vermem bekleniyor,
إذاً فقد كان يفترض علي إعطائكم جملة واحدة للأمنية،

tek bir cümleyle şöyle özetlenebilir: Olabilecek birşey varsa, olur.
يمكن تلخيص كل ذلك في جملة واحدة: كل ما يحتمل حدوثه، يحدث.

Hayır, hayır. Bunları tamamen tek cümle içinde kullanmalısın.
كلا، كان يجب عليكِ أن تضعيها في جملة واحدة.

Hayatındaki bir insanın, verdiğin bir kararın bir cümlenin seni sonsuza dek değiştirme gücü vardır.
شخص واحد في حياتك،قرار واحد جملة واحدة لديها القوة على تغييرك للأبد

bir cümle, birden fazla dilde söyleniyor bence. Sadece kaç tane olduğunu ayırt etmeye çalışıyorum.
إنّها جملة واحدة قالتها بأكثر من لغة, على ما أعتقد و أنا أحاول عزلهم عن بعض

Formalite icabı. Bir kâğıt parçasında bir cümle.
إنها عبارة شكلية,إنها جملة واحدة على قطعة ورقٍ واحدة.

- Yok artık. Günlerdir sadece bir cümle mi bitirdin?
يا للهول، كنت تكتب بلا توقف لأيام وليس لديك سوى جملة واحدة

bir cümle. Annene saygı duyman gerektiğinin bir nedeni!
جملة واحدة جملة واحدة عن سبب أهمية إحترام أمك

Oh, lütfen! Kşmsenin okumayacağı bir cümle seni iyi hissettiriyor mu?
بربك , هل ستشعر بالرضا عن نفسك بسبب جملة واحدة لن يقرأها أحد ؟

"Tabi ki." Okumaya başladı. bir cümle okudu.
"بالطبع." و بدأت القراءة. قرأت جملة واحدة.

Popüler ve kafa kesme kavramlarını her zaman aynı cümlede duyamazsın.
غالباً لا أسمع كلمة "شائع" مع "قطع الرأس" في جملة واحدة

Sadece federaller bu iki kelimeyi aynı cümlede kullanabilirler.
فقط المباحث الفدرالية التي تستعمل هذه الكلمتين في جملة واحدة

Ama editör aynı cümlede hem "olan", hem de "bulunan"ın olamayacağını söyledi.
لكن المحرر وضح لي أننا لا يمكن أن نستخدم كلمتي "موجود" و "وجود" في جملة واحدة.

Hayatım boyunca onu bir kitaba sığdırmaya çalıştım ve bu arkadaş tek cümlede istiyor.
طوال حياتي حاولتُ ان اضعها في كتاب واحد وهذا الشخص يريد ان اضعها في جملة واحدة

Hayatım boyunca onu bir kitaba sığdırmaya çalıştım ve bu arkadaş tek cümlede istiyor.
كل حياتي حاولت وضعها في كتاب واحد وهذا زميل يريد ذلك في جملة واحدة

Tek cümlelik mucize olarak bilineceğim.
سيعرفوني كصاحب جملة واحدة ناجحة وسحب

Tek cümlelik bir yargıydı.
لقد كان تصريح من جملة واحدة

dedi. tek bir cümleyle moralimi yükseltti, tekrar doğrulmamı sağladı ve bana liderlerin sizin başarısızlığa uğramanıza göz yumabileceklerini fakat sizin bir başarısızlık olmanıza izin vermeyeceklerini öğretti.
وفي جملة واحدة ارتفعت معنوياتي عالياً .. وهذا علمني .. ان القادة يمكنهم ان يسمحوا لك بان تُخطىء - تفشل ولكن لن يسمحون لك بان تغدو منهزماً

Lütfen birşey söyleyin tek cümle bile kafi.
أرجوك قولي شيئا ولو جملة واحدة

romanlardaki tek bir cümlenin bile hayatı tamamen değiştirebileceğini söylerdin.
فأنت تخبرني دائماً... أنك تفضل الروايات... عندما يكون بامكان جملة واحدة أن تحدث ثورة في الحياة