"جميع تلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bütün o
        
    • tüm bu
        
    • tüm o
        
    • Onca
        
    • bütün bu
        
    Bütün o arabaları bir-fit-kutunun içine koyduğunu düşün. Yoruldum sanırım. TED فكروا في جميع تلك السيارات إن وضعت في مربعك ذي طول قدم واحد. أعتقد أنني قد تعبت.
    Evet, Bütün o harika küçük altın elmalara sahipti, ve Atlanta önde koşuyordu ve Hippomenes küçük bir altın elma yuvarlıyordu TED حسنا، كان لديه جميع تلك التفاحات الذهبيه الرائعه، كانت تتعداه، وكان يدحرج تفاحة ذهبية صغيرة.
    Bu ağın davranışı tüm bu sinapsların gücü ile karakterize edilir. TED إن سلوك هذه الشبكة تتميز عن طريق قوة جميع تلك المشابك.
    tüm bu keşifler, tüylerin dinozorlar için önemini ortaya çıkarmıştır. Open Subtitles جميع تلك الإكتشافات أظهرت أهمية الريش لـحشدٍ كامل من الديناصورات
    tüm o insanlar bütün bu ölümler hakkında kızgınlar. Open Subtitles مع كل هؤلاء الناس الغاضبون من جميع تلك الوفيات
    Yaptığın Onca çılgınca şey neydi peki? Open Subtitles لكن جميع تلك الأشياء المجنونة التي فعلتها
    bütün bu yeni yerleri yarattıktan on yıldan daha az bir süre sonra, yine de bu yerlerin gelecekleri kesin değildi. TED حتى بعد أقل من 10 سنوات من إنشاء جميع تلك الأماكن الجديدة، كان مستقبل تلك الأماكن موضع شك كبير.
    Aslında sürpriz olan şey, Bütün o inovasyon çabalarına rağmen üretkenlik düşüşte. TED في الواقع، ما يثير الدهشة هو أن الإنتاجية بانخفاض على الرغم من جميع تلك الجهود الابتكارية
    Bütün o insanlarla iletişimi kestim, Bütün o küçük sorunları, ...30 milyon poundu bile, sadece seni dışarı çıkarıp oynamak için. Open Subtitles لقد قدمت كل أولئك الناس جميع تلك المشاكل الصغيرة حتى ثلاثين مليون جنيهاً فقط لآتي بك للعب
    Şunu söylemeliyim ki, ticaretten hiç anlamıyor. Sanki, iş yerinde Bütün o arabaları satmadan önce alması gerekmiyor? Open Subtitles يجبُ عليَّ إخباركِ بأنَّها لا تفقهُ شيئاً في التجارة نعم, وكأنَّها لا تقومُ بشراء جميع تلك السيارات في عملها
    Ve dengede olabilmek için, tüm bu alanlara zaman ayırmak gerektiğine inanıyorum -- sadece 50 mekik çekmekle bu iş olmaz. TED ولكي تكون متوازنة , أعتقد أنه يتوجب إستحضار جميع تلك الجوانب ليس فقط أن تقوم بعدد 50 تمرين للمعده.
    Ve Detroit'in altında tüm bu mega varillerin ortalama maliyeti varil başına 18 dolar eder. TED و جميع تلك البراميل الضخمة تحت مدينة ديترويت تبلغ تكلفتها في المتوسط إلى 18 دولار للبرميل.
    tüm bu başarısızlıklara rağmen veri analizi, kanun hükümleri, tıp gibi birçok hayati alanda kararı etkileyen bir unsur olarak kayıyor. TED ورغم جميع تلك الإخفاقات، تستمر البيانات بالتغلغل مسرعة داخل الواقع الحقيقي لعمليات صنع القرار .. مثل مكان العمل، وفرض القانون، والطب.
    tüm o şeyler canını yakıyor gibi göründü bana. Open Subtitles اعتقدت بأنّ جميع تلك الأشياء يبدو أنها تضرك
    Ve seni mahalleden kurtarmış olmam... tüm o başlangıçları sağladı. Open Subtitles وحقيقة أن أنا حررتك جعلتي جميع تلك المقدمات.
    Canavar'ın görüldüğünü söylediğin tüm o zamanlarda... Open Subtitles جميع تلك الأوقات وقال لك أظهرت الوحش تصل؟
    Kedim Cindrella, Onca kez benimle yumak topuna vurmak istemiş olsa da ama ben hep meşguldüm. Open Subtitles جميع تلك الأوقات سندريلا قطتي اردات انت تلعب بكره من الغزل حولى لكنى كنت مشغوله
    Onca yaşam, Onca boş oda, ne için olurdu? Open Subtitles ,كل تلك الأنفس جميع تلك الغرف الفارغة وما الذي عاشوا لأجله؟
    Tek başına Onca kurdu öldüremezsin. Open Subtitles لا يمكن أن تتخذ على جميع تلك الذئاب من قبل نفسك.
    Şu ana kadar gördüğünüz deneyler, bütün bu gösteriler, hareket yakalama sistemlerinin yardımıyla yapılmıştır. TED جميع تلك التجارب التي رأيتموها حتى الاّن ، جميع تلك العروض ، تم عملها بمساعدة أنظمة إلتقاط الصور السريعة.
    bütün bu entelektüel ve küresel enerjiyi müzeye aktarmak için bir şekilde bir yol olmalı. TED ينبغي أن تكون هناك طريقة لتسخير جميع تلك الطاقات الفكرية والعالمية وبطريقة ما عبر و نحو، المتحف.
    En iyi tarafı ise oksitosinin bütün bu fiziksel faydalarının sosyal ilişkiler ve sosyal destek ile geliştirilmiş olması. TED والشيء الرائع هو أن جميع تلك الفوائد البدنية للأوكسيتوسين يعززها الاتصال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more