Bütün bu parlak insanlar mum ışığıyla aydınlanan masaya oturmuş. | Open Subtitles | جميع هؤلاء الناس مشرق يجلس حول طاولة على ضوء الشموع. |
Ve Bütün bu yasal meseleler, yoksa şeytanın bir işi mi? | Open Subtitles | ،و جميع هؤلاء القانونيين هل هم في خدمة هذا الشرير؟ |
Tüm bu insanların bu bok dünyada sonuna kadar korumaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحصل على جميع هؤلاء الناس من خلال هراء نهاية العالم. |
Tüm bu adamların, büyünün etkisi altında olduğunu düşünüyor gibisin ve bu adamlardan biri de benim ama onlar gibi değilim. | Open Subtitles | يبدو أنك تعتقد أن جميع هؤلاء الرجال ويجري توضيح بعض الجنون , وانني واحد منهم , لكنني لست كذلك. |
- Ama tüm o insanlar gece yarısı soğuk denizde donarak ölüyorlar. | Open Subtitles | ولكن جميع هؤلاء الأشخاص يتجمدون حتى الموت في منتصف الليل على المياه الجليديه. |
Bütün o devleri bununla yakalayacaksın. - Hepsini mi? | Open Subtitles | ينبغي عليك ان تمسك جميع هؤلاء افراس البحر بواسطة هذه |
Tanrı bana boks yapma lütfunu vermiş Bütün bu insanlara yardım ulaşması için ve onlara görmediğim filmler göstermek için! | Open Subtitles | هو نعمة الله لي وانه كان حادثا للمساعدة في الحصول على جميع هؤلاء الناس وتبين لهم أفلام أنا لم أر! |
Bütün bu erkekler kapınızın önünde. | Open Subtitles | لقد المؤرخة حوالي مليون منهم. جميع هؤلاء الرجال هي حق خارج الباب الخاص بك. |
Bütün bu çocukların Noel ini mahvediyorsunuz! | Open Subtitles | اصمت أنت تخرب عيد الميلاد على جميع هؤلاء الأطفال |
Bütün bu yaşlı adamlarda süper genç piliçler... | Open Subtitles | جميع هؤلاء الرجال القديمة مع هذه الكتاكيت فائقة الشباب. |
Asıl mesele Bütün bu insanlar, kendi hayatları hakkında kitap yazabiliyorsa ben neden yazmayayım? | Open Subtitles | المسألة هي جميع هؤلاء الأشخاص يمكنهم تأليف الكتب عن حياتهم |
Babamın eline geçerse Bütün bu insanları tespit edebilir. | Open Subtitles | إذا حصل عليها أبي, سيكونُ قادراً على التعرف على جميع هؤلاء الناس |
Tüm bu insanlar ve hiçbirisi Ashley Braden'ın kaybolduğunu ihbar etmemiş. | Open Subtitles | جميع هؤلاء الناس، ويست واحدة منها ذكرت اشلي برادين في عداد المفقودين. |
Tüm bu insanları havuzdan çıkarman gerek! | Open Subtitles | عليك أن تخرج جميع هؤلاء الأشخاص من حوض السباحة |
Tüm bu insanlar, normal bir iş yapıp yaşayıp gidecekler, herkes gibi. | Open Subtitles | جميع هؤلاء الناس أبدا أن يكون أي شيء أكثر من بعض المتأنق القيام ببعض الوظائف، و تماما مثل أي شخص آخر. |
Eğer durmazsam Tüm bu insanlar çok üzülecek. | Open Subtitles | اعني ان لم اتوقف عندها جميع هؤلاء الناس سيتأذون كثيراً |
Tüm bu sanatçıların, Afrikalı olmanın ne demek olduğuna dair anlatacağı, Afrikalı kimliğimizi anlatan ve bize dokunan hikâyeleri var; Afrikalılar olarak bizlerin kim olduğunu, karmaşık tarihimizi anlatan hikâyeler. | TED | جميع هؤلاء الفنانين لديهم قصص ليروونها عن ما يعنيه أن تكون أفريقياً، قصص تخبركم وتلامس هويتنا الأفريقية، ولكنها أيضاً قصص تخبرنا من نحن كأفارقة، وهي أيضاً قصص تخبرنا عن تاريخنا المعقد. |
Aşağıdaki tüm o insanlara bir baksana. | Open Subtitles | انظر الى جميع هؤلاء الناس بالاسفل. |
Aşağıdaki tüm o insanlara bir baksana. | Open Subtitles | انظر الى جميع هؤلاء الناس بالاسفل. |
Adam Bütün o kadınları öldürmüş evet. | Open Subtitles | الرجل، كما تبين قتل جميع هؤلاء النساء، نعم |
İyi iş. bu insanların hepsi mi barut alıyormuş? | Open Subtitles | عمل جيد جميع هؤلاء الناس يشترون بارود مخصص؟ |