Çünkü oraya bayılıyorum. Çok güzel bir yer. Özellikle de günbatımında. | Open Subtitles | لأننى أحب المكان هناك المنظر جميل هناك , خصوصاً عند الغروب |
Tebrikler, dostum ufak, güzel bir takımın var. | Open Subtitles | تهانينا يا رجل ، لديك فريق صغير جميل هناك لا |
Ailen çok iyi. Orası da çok güzel bir yer. | Open Subtitles | والداك رائعان ، والمكان جميل هناك |
- Bugün dışarısı çok güzel. - Evet, öyle diyorlar. | Open Subtitles | ـ يا له من يوم جميل هناك بالخارج ـ هذا ما يخبروني بهِ |
- Şurada güzel bir kumsal var. | Open Subtitles | بجد ؟ طيب ..فيه شاطئ جميل هناك |
Çok güzel bir yerdir. | TED | المكان جميل هناك. |
Güzel. Oh,güzel bir buz kovası. | Open Subtitles | جميل، سطل ثلج جميل هناك |
güzel bir yer. Tepelerin arasında. | Open Subtitles | مكان جميل , هناك مقابل التلة |
Ben SİZİN İÇİN DOĞRU ÜZERİNDEN BURAYA bana güzel bir yer var. | Open Subtitles | لديّ مكان جميل هناك من أجلك |
-Çok güzel bir yerdir. | Open Subtitles | - المكان جميل هناك |
- Evet. Orada güzel bir ayarlama yaptı ve daha fazlası için de yer var. | Open Subtitles | جل - لديه مكان جميل هناك - |
güzel bir yerdir. | Open Subtitles | إنه جميل هناك. |
Arka bahçede çok güzel zaman geçirirken hiçbir uyarı yapılmadan uzaylılar tarafından kaçırıldım. | Open Subtitles | كُنْتُ أقضِ وقت جميل هناك في الفناء الخلفي... و حدث بدون سابق انذار، تم إختطافي مِن قِبل الكائنات الفضائية. |
Ülkemiz çok güzel. Oralar çok güzeldir. | Open Subtitles | انها بلده جميلة مونتي، المكان جميل هناك |
Oraya giden insanlar tanıyorum ama geceleri orası çok güzel oluyor. | Open Subtitles | أتعلمين، أعرف بعض الناس الذين يذهبون هناك أنهم متهكمين أو مقحمين إلى المكان لكن، ... المكان جميل هناك بالليل |