İhtiyacımız olan şey iyi bir suç avukatı ve ben birini tanıyorum. | Open Subtitles | ما نحتاجه هنا هو محامي جنائي رائع و أنا أعرف واحدًا مناسبًا |
Biliyorsun ki, suç soruşturmasına müdahale etmekten lisansını iptal ettirebilirim. | Open Subtitles | أتعلَم أن بوسعي سحب رخصة مزاولتكَ للمهنة لإقتحامك تحقيق جنائي |
Bunu size gösteriyorum çünkü bu cinayet davasında bulduğumuz bir delil. | Open Subtitles | مدير , لقد أحضرت هذا لإهتمامك لأنها أدلة في تحقيق جنائي |
O zaman hızlıca gaz kramatografisinde bir adli taramaya ne dersin? | Open Subtitles | لذا هل من تحليل جنائي سريع كفحصها سريعًا بجهاز الاستشراب الغازي؟ |
Chritopher'ı suçlu bulmak ona bir adli sicil kaydı olarak dönecek ve onun iş bulmasını daha zor hale getirecekti. Bugün ceza yargılama sisteminin başarısızlığını tanımlayan kısır döngüyü başlatan şey işte bu. | TED | إستدعاء كريستوفر سوف يعطيه سجل جنائي مما يصعب حصوله على وظيفة ويعيش في هذه الدورة تلخص أن نظام العداله الجناذيه فاشل. |
Sal, ben sabıka kaydı olanları kast etmiştim. Her taksi şoförünün kaydını değil. | Open Subtitles | أريد اسم من لديه سجل جنائي وليس كل سائقي سيارات الأجرة |
Onlar bir cezai soruşturmanın kanıtları. | Open Subtitles | إنها فريدة إنها أدلة في تحقيق جنائي ناشط وهو فريد أيضاً |
Bir şikayette bulunulmamış ama iki adamın da kabarık suç dosyaları var. | Open Subtitles | الآن لم تكن هناك إتهامات، لكن كِلا الرجلين لديهما تاريخ جنائي طويل. |
Adı Hong Wen Piau, 32 yaşında, suç dosyası yok. | Open Subtitles | اسمه كونج ون بياو، 32 سنة، ليس له سجل جنائي. |
Evet, bir kaç park cezası var, ama bulabildiğim bir suç kaydı yok. | Open Subtitles | أجل، قليل من استدعاءات مخالفات الموقف، لكن لا يوجد سجل جنائي أمكنني إيجاده |
suç kaydınız varsa sıradan bir iş bulmak zordur. | TED | من الصعب الحصول على وظيفة عادية عندما يكون لك سجل جنائي. |
"Bir cinayet masası dedektifinin hayatını tehlikeye atmaktan seni tutuklamam gerekir." dedim. | Open Subtitles | و قلت له يمكنني إلقاء القبض عليك لتعريضك حياة محقق جنائي للخطر |
Belki başka bir zaman, bir cinayet soruşturmasının ortasında olmadığınızda. | Open Subtitles | رُبما وقت آخر عندما لا تكونين في معمعة تحقيق جنائي |
- Hayır. Neden bir cinayet dedektifinin beni takip ettiğini anlayamadım. | Open Subtitles | كلاّ، اسمع، ما زلتُ لا أفهم لماذا يقوم مُحقق جنائي بتتبّعي. |
Dört yıldır temas halinde olduğum bir adli tıp antropolojisti. | Open Subtitles | إنه عالم بشر جنائي كنت على اتصال معه على مدار ال 4 سنين السابقة. |
adli tıp teknisyeni kan örneklerini kirlettiği için katil serbest kaldı. | Open Subtitles | تقني جنائي أطلق سراح قاتل عندما لوّث عينات دم |
Bir ceza soruşturmasının en temel yapıtaşı nedir? | Open Subtitles | في أكثر الأشياء الأساسية التي تتواجد بأى تحقيق جنائي ؟ |
Feci bir sabıka kaydın varmış. Seni neredeyse tanıyamıyordum. | Open Subtitles | لديها ماضي جنائي لا بأس به، بالكاد تعرفت عليك |
Ve eğer bana yalan söylüyorsan Bu, cezai soruşturmaya engel olduğun anlamına gelir. | Open Subtitles | ولو كنت تكذبين علي يعني أنك تتدخلين في تحقيق جنائي |
Olay Yeri inceleme uzmanlarından biri atanmış ama olay, daha başlamadan faili meçhuller arasına girmiş. | Open Subtitles | آخر معبر لها وكلفوا محقق جنائي لكن القضية تجمدت قبل بدئها |
Bu soruşturmayı başka bir kriminalist yapabilir. | Open Subtitles | ومسؤول جنائي آخر سوف يجري هذا التحقيق |
Kriminal bir şey değil. Ama teşkilat bir öğrenirse kelleler gider. | Open Subtitles | لا شيء جنائي لكن إذا عرفها القسم ستطير الرؤوس |
Önümüzdeki yıl, polis fonuna daha çok para yatırırım. | Open Subtitles | عامل جنائي على باب الموت وسوف أحرص أن أتبرع بالمزيد |