"جنازتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • cenazesine
        
    • cenaze
        
    • cenazesini
        
    • Cenazesinde
        
    • cenazeye
        
    • Cenazesi
        
    • cenazesinden
        
    Hayatım, tıpkı ninene benziyorsun. cenazesine gelmiştim. Open Subtitles عزيزتى , أنكِ تشبهين جدتكِ لحد كبير لقد حضرت جنازتها
    Geçen salı sabahı kızın cenazesine gittim. Open Subtitles إذن ، ففي الثلثاء الماضي ذهبت إلى جنازتها في الصباح..
    Karımı öldürdüler ama cenaze törenine bile gelmediler. Open Subtitles لقد قتلوازوجتي، وهم حتى لم يأتوا جنازتها
    O zaman muhtemelen otopsi bile yapmazlardı. Bir kaç gün sonra cenazesini yapıyor olurdu. Open Subtitles وبالأرجح لما إحتاجوا إلى خبراء جنائيين وعقب 4 أيام لكان يقيم جنازتها
    Eğer bütün bunlar olmamış olsaydı, hepimiz şu andaonun Cenazesinde olacaktık. Open Subtitles إذا كان كل هذا لم يحدث لكنا نقيم لها جنازتها الآن
    ..ve haberini aldık, tabii ki cenazeye gitmek zorundaydım. Open Subtitles وسمعنا خبر موتها كان علي بالطبع أن أذهب لحضور جنازتها
    Devlet Cenazesi için 17,400, tıbbi masrafları için de 642,000 dolar harcadı. Open Subtitles الحكومة انفقت 17,400 دولار على جنازتها و 642,00 دولار اخرى نفقات طبية
    Kasuf Sha're'nin cenazesinden sonra bazı şeyler yolladı. Dedi ki,... Open Subtitles كاسوف أرسل إلي بعض أشياء شاراى بعد جنازتها لقد قال أن
    İşe gittim, eve gittim, bir arkadaşım ölmüş, onun cenazesine gittim. Open Subtitles ذهبت للعمل و ذهبت إلى البيت صديقتي ماتت وحضرت جنازتها
    Bir gün cenazesine gideceğim aklımın ucundan geçmezdi. Open Subtitles لم أكن أظن بأنني يوما ما سأمشي في جنازتها
    Sen de onun sahte cenazesine gidebilmek için bir hafta buradan ayrılabileceksin. Open Subtitles ويسمحون لك بالخروج نهاية الاسبوع من أجل جنازتها
    Altı yaşındayken cenazesine gittim. Open Subtitles ذهبت إلى جنازتها عندما كنت في السادسة من عمري.
    Tüm bunlar olmasaydı şu anda Daniel'ın değil, Victoria'nın cenazesine gidiyor olacaktık. Open Subtitles لو كل هذا لم يحدث لكانت جنازتها هي الآن وليس دانييل
    ona cenaze için karışık çiçekler göndermek istemem ama bunu yaparım.. Open Subtitles و لا اُريد أن اُرسل ترتيبات جنازتها لمنزلك لكن لو إضطررت سأفعل
    Ablasının Montdevergues'deki cenaze törenine katılmadı. Open Subtitles لم يحضر بول جنازتها التي جرت في ملجأ مونت فيرديز
    Henüz kızın cenazesini yapma gibi bir düşüncem yok. Open Subtitles أنا لستٌ مستعداً لترتيبِ إجراءات جنازتها حاليّاً
    Umarım cenazesini kaçırdığım için beni affeder. Open Subtitles أتمنى فقط أن تستطيع مسامحتي على تفويت جنازتها
    Bu repliği hatırladın mı? Leslie'nin Cenazesinde söylemiştim. Open Subtitles مؤكد أنك ِ تتذكرين هذا القول ، فقد قلته لـ ليسلي في جنازتها
    Cenazesinde hoş karşılanmayacağımı düşünüp gelmemiştim. Open Subtitles قدمت عذراً لنفسي بأنه لن يكون مُرحباً بي في جنازتها
    Karım bir yıl önce öldü ve o cenazeye dahi gelmedi. Open Subtitles زوجتي توفت قبل العام و هو لم يحضر إلى جنازتها.
    Tüm köyün cenazeye geldiğini de. Open Subtitles و أن القرية كلها سارت في جنازتها
    Cenazesi üç gün önce kalkmış. Open Subtitles كانت طالبة في جامعة محلية جنازتها كانت منذ ثلاثة أيام
    Hasta veya onun gibi bir şeydi. Cenazesi bugün. Open Subtitles لقد كانت مريضة أو شيء من هذا القبيل جنازتها ستقام اليوم
    Kardeşimin seksi karısı orada olacak ve cenazesinden beri onu görmedim. - Yok artık. Open Subtitles ستكون زوجة أخى المثيرة هناك وانا لم أرها منذ جنازتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more