Fakat kendimi kısa sürede, ticari hasattan sorumlu güçlü insanların yanında buldum. | TED | ولكن سرعان ما وجدتُ نفسي أعمل جنبًا إلى جنب مع أشخاص ذوي نفوذ وقوة. مسؤولين عن الحصاد التجاري. |
Fakat yırtıcı kuşların yanında anakaralarda birkaç uçamayan kuş hayatta kalmıştır. | TED | لكن القليل من الطيور التي لا تطير تمكّنت من النجاة على اليابسة جنبًا إلى جنب مع الكثير من الحيوانات المفترسة. |
Çocuk olarak yetişkinlerin yanında durup para yardımında bulunurduk ve isimlerimiz her yetişkininki gibi topluluk kitaplarında geçerdi. | TED | نحن كأولاد سنقف جنبًا إلى جنب مع البالغين ونقدم مساهماتنا من المال، و أسماءنا دُوِّنَت في كتاب المجتمع تمامًا مثل كل الكبار. |
Neredeyse bütün yılı bu nehri boyararak geçireceğimizi bilmiyorduk, yakınlarda oturan Geovani, Robinho ve Vitor ile birlikte... | TED | لم نكن نعلم بأننا سنقضي ما يقارب العام في طلاء النهر جنبًا إلى جنب مع جيوفاني وروبينيو وفيتور اللذان يعيشان بالجوار. |
Düzinelerce farklı tür Kuzey, Orta ve Güney Amerika boyunca mastodon ve armadillo gibi diğer tarih öncesi canlılarla birlikte yaşıyordu. | TED | عاشت عشرات الأنواع في كافة أرجاء أمريكا الشمالية والوسطى والجنوبية، جنبًا إلى جنب مع كائنات قديمة أخرى مثل الصناجة والمدرعات العملاقة. |
Büyükbabası Mao ile omuz omuza savaşmış. | Open Subtitles | جده حارب جنبًا إلى جنب مع "ماو" |
- Aylarca Adrian Chase ile omuz omuza çalıştınız. | Open Subtitles | عملت جنبًا إلى جنب مع (أدريان تشايس) لأشهرٍ. |
İlk insanları yaratan ama onlara ateşi verdiği için sonsuza dek cezalandırılan, kardeşi Prometheus'un yanında çalışıyordu. | TED | وكان يعمل جنبًا إلى جنب مع أخيه (بروميثيوس). الذي خلق أول إنسان ولكنه عوقب للأبد بسبب منحه النار للبشر. |
Neden? Danışman Kael son savaşta babamın yanında korkusuzca savaştı. | Open Subtitles | المستشارة (كايل) حاربت بضراوة جنبًا إلى جنب مع والدي في الحرب الأخيرة. |
Yoğun bir bilimsel araştrma yolculuğu başlatarak, Amundsen'den üç kat fazla adamla yolculuk yaptı, bunun yanında 30 köpek, 19 Siberya midillisi ve üç tane son teknoloji motorlu kızak vardı. | TED | فقد دشن بعتته البحثية العلمية الكبيرة مع أكثر من ثلاثة أضعاف رجال (أموندسن)، جنبًا إلى جنب مع أكثر من 30 كلبًا، و19 مهرًا سيبيريًا، وثلاثة زلاجات عصرية تعمل بمحركات. |
Sırada, Amerika takımının lideri rekortmen Don Lash'li 5000 metre yanında yeni gelen Louis Zamperini, | Open Subtitles | "التالي، سباق الــ5 آلاف متر والفريق الأمريكي (بقيادة محطم الأرقام القياسية (دون لاش" "جنبًا إلى جنب مع الوافد الجديد (لويس زامبيريني)" |
Madenlerde kızımın kanı ile birlikte bunları buldum. | Open Subtitles | .لقد وجدتُ هذه في مناجمنا .جنبًا إلى جنب مع دماء إبنتي |
Bir süre önce ablasıyla birlikte kayıplara karışmıştı. | Open Subtitles | إنّه في عداد المفقودين جنبًا إلى جنب مع شقيقته منذُ بعض الوقت |
Kral Arthur toplu imgelemimizde tekrar tekrar ortaya çıktı, maiyetindeki şövalyeler, Guinevere, Yuvarlak Masa, Camelot ve tabii ki Excalibur'la birlikte. | TED | بُعث الملك آرثر مرةً بعد الأخرى في مخيلتنا الجماعية، جنبًا إلى جنب مع حاشيته من الفرسان، غوينيفير، الطاولة المستديرة، كاميلوت، وبالطبع، إكسكاليبر. |