dinleme cihazı için yeniden beni kontrol etmeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | ألستَ مضطرًّا للتأكّد بأنّي لا أرتدي جهاز تنصّت مُجددًا، صحيح؟ |
Verdiğin yüzüğe dinleme cihazı taktığını ve söyleyeceği her şeyi dinleyeceğini biliyordu. | Open Subtitles | كانت هذه هي الطريقة الوحيدة لإبقاءها باللعبة. كانت تعرف أن الخاتم الذي أعطيتها أنت به جهاز تنصّت |
Bu büyülü kutu değil. Bu bir dinleme cihazı. | Open Subtitles | ليس صندوقاً مسحوراً إنّه جهاز تنصّت |
Burda hiç gizli mikrofon yok. Kimse bizi dinlemiyor. | Open Subtitles | ليس هناك جهاز تنصّت لا أحد يستمع |
mikrofonu doğru köşeye doğru zamanda koyarsan, bir şeyler çıkarırsın. | Open Subtitles | نُخفي جهاز تنصّت في الزاوية المناسبة وفي اللحظة المناسبة فنكسَب قضية |
Bilmiyorum oğlum. Eğer orada dinleme cihazları varsa beni ve seni her şeyle birlikte yakaladılar demektir. | Open Subtitles | إن وضعوا جهاز تنصّت هناك فهذا يعني أنّهم سجّلوا أحاديث كثيرة لنا |
Üzerinde dinleme cihazı var mı diye öğrenmenin tam zamanı. | Open Subtitles | دعينا نرى لو كنتِ ترتدين جهاز تنصّت. |
Bataryanın arkasında dinleme cihazı var. | Open Subtitles | خلف البطارية , يوجد جهاز تنصّت |
Oradayken, dinleme cihazı yerleştirmiş. | Open Subtitles | ...قامَت بوضع جهاز تنصّت .بينمَا كانت هُناك |
Pearlman'a bu kızın dinleme cihazı giyeceğini söylememiz lazım. | Open Subtitles | نحتاج إلى موافقة (بيرلمان) لوضع جهاز تنصّت معها |
dinleme cihazı yerleştirdim. | Open Subtitles | زرعتُ جهاز تنصّت. |
Bay Reese, Pierce'ın titanyum kartını dinleme cihazı olan bir başkasıyla değiştirdim. | Open Subtitles | سيّد (ريس)، لقد بدّلتُ بطاقة (بيرس) بواحدة بها جهاز تنصّت. |
Peki ama bu aygıt senin Ella'nın evine kurduğun bir dinleme cihazı. | Open Subtitles | أجل، حسناً، هذه المُعدّات كانت جهاز تنصّت قمت بتثبيته في شُقة (إيلا هايز). |
Üzerine dinleme cihazı yerleştirdi. | Open Subtitles | كان يضع جهاز تنصّت عليه فحسب. |
- dinleme cihazı mı koydun? | Open Subtitles | هل وضعت جهاز تنصّت عليه؟ |
George'un o gece dinleme cihazı taşıyıp taşımadığını sordum. | Open Subtitles | إسأله ما إذا كان (جورج) كان .يرتدي جهاز تنصّت تلك الليلة |
Ella'nın dairesinde dinleme cihazı bulduk. | Open Subtitles | -وجدنا جهاز تنصّت في شُقة (إيلا ). |
Üzerinde dinleme cihazı var Tammy. | Open Subtitles | - إنك تضعين جهاز تنصّت يا (تامي) |
Görünüşe göre kendi dairesinden yaklaşık 800 metre uzaklıktaki dairelerden birinin içine yerleştirdiği aktif bir mikrofonu dinlemek için kullanıyormuş. | Open Subtitles | يبدو أنّه كان يستخدمها لإدارة جهاز تنصّت فعّال مُثبّت في شُقة ما على بُعد نصف ميل من شقته. |
Eğer dinleme cihazları olmasaydı, çok akıllı iş yapardın. | Open Subtitles | سيكون حذقاً لو أنه لا يضع جهاز تنصّت |