"جهة" - Translation from Arabic to Turkish

• tarafta
• taraftan
• tarafından
• tarafı
• tarafında
• tarafa
• taraf
• doğru
• yönünde
• tarafına
• yanda
• makamı
• diğer
• tarafını
• yöne

Sayın Başsavcı, bir tarafta raporu imzalayanlar diğer tarafta ise herkesi karşısına alan, adaletin cesur bekçisi olarak siz mi varsınız?
لذا، النائب العام، من جهة لدينا الأشخاص الذين وقعوا على التقرير ومن الجهة الأخري، أنت رجل القضاء القوي وحيداً ضد الكل؟

Kahve sehpası sol tarafta, ...kahve kupasının kulpu sol tarafı gösteriyor.
طاولة القهوة في جهة اليد اليسرى حامل كوب القهوة يشير لليسار

diğer taraftan ise benim benlik tanımım güvenilirliğinden koskoca bir parça kaybetti.
ولكن من جهة أخرى، تعريفي لذاتي فقد للتو جزء كبير من مصداقيته.

Ne annemin ne de babamın tarafından... benim amcam olduğunu bilmiyor bile!
إنه لايعلم حتى إن كتن العم يكون من جهة الأم أو الأب

İsterim ama görüyorsun ya, sadece bir tarafı oluyor. Çok sert çekme.
اود ذلك لكن كما ترى تعمل من جهة واحدة وليس من جهتين

Görmediğin şey ise tepe tarafında bir mağaralar sistemi bulmuş olmamız.
ما لم تره أننا وجدنا شبكة من الأنفاق في جهة التلال

Unutma, iki tarafa da aynı şeyi yapacağız, ne yapacağız?
وتذكر، أياً شيء نقوم به في جهة ما، ماذا نفعل؟

İki taraf da diğerinden şüphelenecek.
كل جانب هو ستعمل المشتبه فيه من جهة أخرى.

Er ya da geç hepimiz ilan etmeliyiz, hangi tarafta olduğumuzu.
عاجلاً أم آجلاً يجب أن نعلن جميعًا إلى أي جهة ننتمي

Sol tarafta sistematik olarak düzenlediğim soy ağacının üyelerini gösteren bir ya da daha fazla portre paneli bulunmaktadır.
على جهة الشمال توجد لوحة تصويرية أو أكثر والتي قمت فيها منهجيا بترتيب أعضاء سلالة معينة.

Bi tarafta 1.2 kilo, bir tarafta 0.6 kilo.
من جهة، لدينا 1.2 كيلو، ومن جهة ثانية لدينا 0.6 كيلو.

Bu her iki taraftan 10 mil kadar eder, değil mi?
يبدو كعشرة أميال في كل جهة ، صحيح ؟ وحدة كاملة

Düşününce, bir taraftan rahatladım gibi çünkü, biliyorsun, bundan yakamı kurtarıyordum..
ومن جهة اخرى، شعرت بالارتياح لأنني كنت اتمادي كما يحلو لي

diğer taraftan yaratıcılık ise bilişsel eğilimin sınırlarından kurtulup özgür olmaktır.
الإبداع، من جهة أخرى يعرف بأنه الحرية من حدود الحيز المعرفي

Kolye benim ailemden kalan değil, annenin tarafından kalan birşey.
القلادة ليست من جهة عائلتي إنها من جهة عائلة أمك

İyi tarafından bakalım. Daha çok bilgi ve tanığımız var.
لنا والأدلة المعلومات من المزيد هناك , أخرى جهة من

Ulaşmaya çalıştığım yer, Omo'nun uzak batı tarafında yer alıyor.
المكان الذاهبين إليه يقع في جهة غربية بعيدة عن النهر

Stefan von Bergen: Dönüşleri yalnızca başını bir tarafa çevirerek gerçekleştirir.
ستيفان فون بيرنيس: حسنا، إنه ينعطف فقط بإمالة رأسه إلي جهة أو أخرى.

Vekiller geçidi terk ettiklerinde ona kilit vurdular ve onu harekete geçirmek için tek bir taraf yeterli değildi.
عندما تخلى الحكام عن البوابة أقفلوها لكن ذلك لم يكن كافياً من جهة واحدة

Burnunu, hafifçe parayı tutan eline doğru kıvırıyorsun tamam mı?
أنت تشيرين بأنفك قليلا جهة اليد التي فيها العملة. حسنا؟

Ve burada eylem halindeki bayanı görebilirsiniz sol elinizin yönünde -- soldaki maytın vucüdunu deliyor, vücudundaki sıvıyı emiyor.
وهنا يمكنك ان ترى هذه السيدة تتحرك على جهتك اليسرى فقط تثقب وتمتص سوائل الجسم للعثة الضارة على جهة الشمال.

Zinacılar koridorda Cate'in tarafına oturabilirler.
الزاني يستطيع أن يجلس في جهة كيت على الممر

diğer yanda, derin bir ataerkilliğin hakim olduğu bir toplum ve erkek-kadın önceliğini tehdit eden herhangi bir şeyi reddediyor.
من جهة أخرى، يعتبر مجتمعا بنظام أبوي صارم. يرفض أي شيء قد يهدد النظام المتبع بين الذكر والأنثى.

- Mr. Carlyle iddia makamı ne düşünüyor?
أيها السيد كارلايل ما هو رأي جهة الإدعاء؟

Ama beynin bir tarafını "otomatik pilot", diğerini de "emniyet freni" olarak tanımlıyorum.
أصف جهة من دماغك كطيار آلي والثانية كفرامل للطوارئ.

Büyük ihtimalle bu konuşmayı öngörmüştür ve gideceğimiz yöne doğru hamlesini yapmak için bekliyordur.
من المرجح إنه متوقع هذا الحوار بينا وينتظر الهجوم على أيّ جهة نتحرك ضدها.