Bir tarafta bir kimyasal sinyal verildiği zaman, orada şeklini genişletmek için hücreyi tetikler, çünkü hücre sürekli olarak çevrede temas ediyor ve şiddetle çekiyor. | TED | عندما تحمل اشاره كيميائيه على جهه واحده فأنها تثير الخليه لتوسع من شكلها في تلك الجهه, لان الخليه تلمس وتتجاذب بشكل مستمر في تلك البيئه. |
Ağızları bir tarafta yukarıya bakarken, diğer tarafta aşağıya doğrudur. | Open Subtitles | أفواههم تصعد من جهه وتنزل من الناحيه الأخرى |
Az sonra sağ tarafta görülecek. Hemen önünde ineceğiz. | Open Subtitles | سيكون قريباً على جهه اليمين سوف نخرج امامه مباشرتاً |
Bir tarafta, su krizi yüzünden yoksulluk çeken insanlara bakıyorum. | Open Subtitles | ومن جهه كنت انظر الي أناس يواجهون العوز والحاجه نتيجه أزمة الماء |
Diğer tarafta, her katında yüzme havuzları olan çok katlı binalara bakıyorum. 3-4 katlı binalardan bahsetmiyoruz. | Open Subtitles | ومن جهه اخري كنت انظر مبني متعدد الطوابق يتم بناءه مع حوض سباحه |
Buzulun akış kazandığı asıl nokta, sağ tarafta ve hızla, gövdeye doğru ilerliyor. | TED | الجزء الرئيسي , التدفق الرئيسي للجليد من جهه اليمين ويذهب بسرعة كبيرة أعلى ذلك الحاجز . |
Sağ tarafta daha fazla asker var. | Open Subtitles | المزيد من الجنود من جهه اليمين |
Bir tarafta Tarikat, diğer tarafta ise, tepeden tırnağa Kilise'nin yüksek mevkileri içerisinde gizlenmiş çok eski bir despotlar topluluğu yer almaktadır. | Open Subtitles | حيث يقف (الدير)على جهه وتقف على الجهه الأخرى جماعه عتيقه من الأساقفه ومعهم أعضاء متخفين فى مناصب ذات مقام رفيع |
Arada bulanık incecik bir sınır olan, ...bir tarafta iş yaşamınızı ve diğer tarafta özel hayatınızın bulunduğu yol. | Open Subtitles | (ادامز) ؟ واحد مع حياتكِ الشخصيه من جهه, وحياتكِ العملية من جهة أخرى وخط نحيف ضبابي في الوسط |